MEZMURLAR 102:3
Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor, Kemiklerim ateş gibi yanıyor.
--------------------
MEZMURLAR 102:3
Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor, Kemiklerim ateş gibi yanıyor.
--------------------
YARATILIŞ 19:22
Çabuk ol, hemen kaç! Çünkü sen oraya varmadan bir şey yapamam.” Bu yüzden o kente Soar adı verildi.
-----
YARATILIŞ 19:28
Sodom ve Gomora'ya ve bütün ovaya baktı. Yerden, tüten bir ocak gibi duman yükseliyordu.
LEVİLİLER 3:3
Kişi esenlik sunusunun bazı parçalarını RAB için yakılan sunu olarak sunmalı. Sununun bağırsak ve işkembe yağlarını,
LEVİLİLER 3:4
böbreklerini, böbrek üstü yağlarını, karaciğerden böbreklere uzanan perdeyi ayıracak.
LEVİLİLER 3:5
Harun'un oğulları sunakta yanan odunların üzerinde duran yakmalık sununun üzerinde bunları yakacak. Yakılan sunu, RAB'bi hoşnut eden kokudur.
LEVİLİLER 3:6
“ ‘Eğer kişi esenlik kurbanı olarak RAB'be davar sunmak istiyorsa, erkek ya da dişi, sunusu kusursuz olmalı.
LEVİLİLER 3:7
Eğer kuzu sunmak istiyorsa, RAB'bin önünde sunmalı.
LEVİLİLER 3:8
Elini sununun başına koyup onu Buluşma Çadırı'nın önünde kesmeli. Harun'un oğulları kanı sunağın her yanına dökecekler.
LEVİLİLER 3:9
Kişi esenlik kurbanının bazı parçalarını RAB için yakılan sunu olarak sunmalı. Yağını almalı, kuyruk sokumunun dibinden bütün kuyruk yağını kesmeli, bağırsak ve işkembe yağlarını,
LEVİLİLER 3:10
böbreklerini, böbrek üstü yağlarını, karaciğerden böbreklere uzanan perdeyi ayırmalı.
LEVİLİLER 3:11
Kâhin bunları sunağın üzerinde yakacak. RAB için yakılan yiyecek sunusudur bu.
LEVİLİLER 3:16
Kâhin bütün bunları sunağın üzerinde yakacak. Yakılan yiyecek sunusudur bu. Kokusu RAB'bi hoşnut eder. Yağın tümü RAB'be aittir.
-----
YARATILIŞ 47:9
Yakup, “Gurbet yıllarım yüz otuz yılı buldu” diye yanıtladı, “Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi.”
EYÜP 7:6
“Günlerim dokumacının mekiğinden hızlı, Umutsuz tükenmekte.
EYÜP 7:9
Bir bulutun dağılıp gitmesi gibi, Ölüler diyarına inen bir daha çıkmaz.
EYÜP 9:25
“Günlerim koşucudan çabuk, İyilik görmeden geçmekte.
EYÜP 9:26
Kamış sandal gibi kayıp gidiyor, Avının üstüne süzülen kartal gibi.
MEZMURLAR 39:6
“Bir gölge gibi dolaşır insan, Boş yere çırpınır, Mal biriktirir, kime kalacağını bilmeden.
MEZMURLAR 89:47
Anımsa ömrümün ne çabuk geçtiğini, Ne boş yaratmışsın insanoğlunu!
MEZMURLAR 90:5
İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün, Sabah biten ot misali:
MEZMURLAR 144:4
İnsan bir soluğu andırır, Günleri geçici bir gölge gibidir.
VAİZ 2:23
Günler boyunca çektiği zahmet acı ve dert doğurur. Gece bile içi rahat etmez. Bu da boş.
VAİZ 6:12
Çünkü gölge gibi gelip geçen kısa ve boş ömründe insana neyin yararlı olduğunu kim bilebilir? Bir adama kendisinden sonra güneşin altında neler olacağını kim söyleyebilir?
YEŞAYA 38:12
Evim bir çoban çadırı gibi bozuldu, alındı elimden. Dokumacı gibi dürdüm yaşamımı, RAB tezgahtan beni kesti, Bir gün içinde sonumu getiriverdi.
-----
LEVİLİLER 6:9
“Harun'la oğullarına buyruk ver: ‘Yakmalık sunu yasası şudur: Yakmalık sunu bütün gece, sabaha kadar sunaktaki ateşin üzerinde kalacak. Sunağın üzerindeki ateş sönmeyecek.
-----
YASA'NIN TEKRARI 29:20
RAB böyle birini bağışlamak istemez. RAB'bin öfkesi ve kıskançlığı o kişiye karşı alevlenecek. Bu kitapta yazılı bütün lanetler başına yağacak ve RAB onun adını göğün altından silecektir.
YASA'NIN TEKRARI 32:21
Tanrı olmayan ilahlarla Beni kıskandırdılar; Değersiz putlarıyla beni öfkelendirdiler. Ben de halk olmayan bir halkla Onları kıskandıracağım. Anlayışsız bir ulusla Onları öfkelendireceğim.
YASA'NIN TEKRARI 32:22
Çünkü size karşı öfkem ateş gibi tutuşup Ölüler diyarının derinliklerine dek yanacak. Yeryüzünü ve ürününü yutup yok edecek Ve dağların temellerini tutuşturacak.
YASA'NIN TEKRARI 32:23
“ ‘Üzerlerine kötülükler yığacağım, Oklarımı onlara karşı kullanacağım.
YASA'NIN TEKRARI 32:24
Kavurucu kıtlık, tüketici hastalık, Öldürücü salgın vuracak onları. Gönderdiğim canavarlar dişleriyle onlara saldıracak, Toprakta sürünen zehirli yılanlar onları ısıracak.
YASA'NIN TEKRARI 32:25
Sokakta kılıç onları çocuksuz bırakacak; Evlerinde dehşet egemen olacak. Delikanlısı, genç kızı, Emzikteki çocuğu, aksaçlısı ölecek.
MEZMURLAR 68:2
Dağıtsın onları dağılan duman gibi; Ateşin karşısında eriyen balmumu gibi Yok olsun kötüler Tanrı'nın önünde!
AĞITLAR 2:3
Kızgın öfkesiyle İsrail'in gücünü kökünden kesti, Düşmanın önünde sağ elini onların üstünden çekti, Çevresini yiyip bitiren alevli ateş gibi Yakup soyunu yaktı.
AĞITLAR 2:4
Düşman gibi yayını gerdi, Hasım gibi sağ elini kaldırdı, Göz zevkini okşayan herkesi öldürdü, Gazabını Siyon kızının çadırı üstüne ateş gibi döktü.
NAHUM 1:6
O'nun gazabına kim karşı durabilir, Kim dayanabilir kızgın öfkesine? Ateş gibi dökülür öfkesi, Kayaları paramparça eder.
HABAKKUK 3:16
Sesini duyunca yüreğim hopladı, Seğirdi dudaklarım, Kemiklerim eridi sanki, Çözüldü dizlerimin bağı. Ama bize saldıran halkın felakete uğrayacağı günü Sabırla bekleyeceğim.
-----
ESTER 6:10
Kral Haman'a, “Hemen git” dedi, “Giysiyle atı al ve söylediklerini kralın kapı görevlisi Yahudi Mordekay için yap. Söylediklerinin hiçbirinde kusur etme.”
-----
EYÜP 7:3
Miras olarak bana boş aylar verildi, Payıma sıkıntılı geceler düştü.
EYÜP 10:1
Tanrı'ya: Beni suçlama diyeceğim, Ama söyle, niçin benimle çekişiyorsun.
EYÜP 23:2
“Bugün de acı acı yakınacağım, İniltime karşın Tanrı'nın üzerimdeki eli ağırdır.
MEZMURLAR 38:9
Ya Rab, bütün özlemlerimi bilirsin, İniltilerim senden gizli değil.
MEZMURLAR 77:2
Sıkıntılı günümde Rab'be yönelir, Gece hiç durmadan ellerimi açarım, Gönlüm avunmaz bir türlü.
MEZMURLAR 77:3
Tanrı'yı anımsayınca inlerim, Düşündükçe içim daralır. Sela*
MEZMURLAR 77:4
Açık tutuyorsun göz kapaklarımı, Sıkıntıdan konuşamıyorum.
MEZMURLAR 77:5
Geçmiş günleri, Yıllar öncesini düşünüyorum.
MEZMURLAR 77:6
Gece ilahilerimi anacağım, Kendi kendimle konuşacağım, İnceden inceye soracağım:
MEZMURLAR 77:7
“Rab sonsuza dek mi bizi reddedecek? Lütfunu bir daha göstermeyecek mi?
MEZMURLAR 77:8
Sevgisi sonsuza dek mi yok oldu? Sözü geçerli değil mi artık?
MEZMURLAR 77:9
Tanrı unuttu mu acımayı? Sevecenliğinin yerini öfke mi aldı?” Sela
MEZMURLAR 88:9
Üzüntüden gözlerimin feri sönüyor, Her gün sana yakarıyorum, ya RAB, Ellerimi sana açıyorum.
MEZMURLAR 143:5
Geçmiş günleri anıyor, Bütün yaptıklarını derin derin düşünüyor, Ellerinin işine bakıp dalıyorum.
AĞITLAR 1:16
“Ağlıyorum bunlara, Gözlerimden yaşlar boşanıyor; Çünkü beni avutan, Canımı tazeleyen benden uzak. Çocuklarım şaşkına döndü, Çünkü düşmanım üstün çıktı.”
-----
EYÜP 14:20
Onu hep yenersin, yok olup gider, Çehresini değiştirir, uzağa gönderirsin.
EYÜP 14:22
Ancak kendi canının acısını duyar, Yalnız kendisi için yas tutar.”
-----
EYÜP 21:24
Bedeni iyi beslenmiş, İlikleri dolu.
-----
EYÜP 33:23
“Yine de insana doğruyu bildirmek için Yanında bir melek, bin melekten biri Arabulucu olarak bulunursa,
EYÜP 33:24
Ona lütfeder de, ‘Onu ölüm çukuruna inmekten kurtar, Ben fidyeyi buldum’ derse,
EYÜP 33:25
Eti çocuk eti gibi yenilenir, Gençlik günlerine döner.
MEZMURLAR 103:5
Yaşam boyu seni iyiliklerle doyuran O'dur, Bu nedenle gençliğin kartalınki gibi tazelenir.
MEZMURLAR 138:3
Seslendiğim gün bana yanıt verdin, İçime güç koydun, beni yüreklendirdin.
-----
MEZMURLAR 22:16
Köpekler kuşatıyor beni, Kötüler sürüsü çevremi sarıyor, Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar.
YUHANNA 12:37
Gözleri önünde bunca doğaüstü belirti gerçekleştirdiği halde O'na iman etmediler.
-----
MEZMURLAR 27:9
Yüzünü benden gizleme, Kulunu öfkeyle geri çevirme! Bana hep yardımcı oldun; Bırakma, terk etme beni, Ey beni kurtaran Tanrı!
MEZMURLAR 84:3
Kuşlar bile bir yuva, Kırlangıç, yavrularını koyacak bir yer buldu Senin sunaklarının yanında, Ey Her Şeye Egemen RAB, Kralım ve Tanrım!
MEZMURLAR 102:6
Issız yerlerdeki ishakkuşunu andırıyorum, Viranelerdeki kukumav gibiyim.
MEZMURLAR 102:7
Gözüme uyku girmiyor, Damda yalnız kalmış bir kuş gibiyim.
-----
MEZMURLAR 34:20
Bütün kemiklerini korur, Hiçbiri kırılmaz.
MEZMURLAR 35:10
Bütün varlığımla şöyle diyeceğim: “Senin gibisi var mı, ya RAB, Mazlumu zorbanın elinden, Mazlumu ve yoksulu soyguncudan kurtaran?”
-----
EYÜP 7:5
Bedenimi kurt, kabuk kaplamış, Çatlayan derimden irin akıyor.
EYÜP 13:28
“Oysa insan telef olmuş, çürük bir şey, Güve yemiş giysi gibidir.
EYÜP 16:16
Ağlamaktan yüzüm kızardı, Gözlerimin altı morardı.
EYÜP 30:17
Geceleri kemiklerim sızlıyor, Beni kemiren acılar hiç durmuyor.
MEZMURLAR 6:3
Çok acı çekiyorum. Ah, ya RAB! Ne zamana dek sürecek bu?
MEZMURLAR 6:7
Kederden gözlerimin feri sönüyor, Zayıflıyor gözlerim düşmanlarım yüzünden.
MEZMURLAR 38:2
Okların içime saplandı, Elin üzerime indi.
MEZMURLAR 38:5
Akılsızlığım yüzünden Yaralarım iğrenç, irinli.
MEZMURLAR 38:6
Eğildim, iki büklüm oldum, Gün boyu yaslı dolaşıyorum.
MEZMURLAR 38:8
Tükendim, ezildim alabildiğine, İnliyorum yüreğimin acısından.
MEZMURLAR 39:11
Sen insanı suçundan ötürü Azarlayarak yola getirirsin, Güve gibi tüketirsin sevdiği şeyleri. Her insan bir soluktur sadece. Sela
AĞITLAR 5:10
Kıtlığın yakıcı sıcağından Derimiz fırın gibi kızardı.
-----
MEZMURLAR 63:1
Ey Tanrı, sensin benim Tanrım, Seni çok özlüyorum, Canım sana susamış, Kurak, yorucu, susuz bir diyarda, Bütün varlığımla seni arıyorum.
MEZMURLAR 119:81
İçim tükeniyor senin kurtarışını özlerken, Senin sözüne umut bağladım ben.
MEZMURLAR 119:82
Gözümün feri sönüyor söz verdiklerini beklemekten, “Ne zaman avutacaksın beni?” diye soruyorum.
MEZMURLAR 143:6
Ellerimi sana açıyorum, Canım kurak toprak gibi sana susamış. Sela*
EZGİLER EZGİSİ 5:8
Size ant içiriyorum, ey Yeruşalim kızları! Eğer sevgilimi bulursanız, Söyleyin ona, aşk hastasıyım ben.
-----
MEZMURLAR 102:9
Kızıp öfkelendiğin için Külü ekmek gibi yiyor, İçeceğime gözyaşı katıyorum. Beni kaldırıp bir yana attın.
MEZMURLAR 116:2
Bana kulak verdiği için, Yaşadığım sürece O'na sesleneceğim.
YEREMYA 20:9
“Bir daha onu anmayacak, O'nun adına konuşmayacağım” desem, Sözü kemiklerimin içine hapsedilmiş, Yüreğimde yanan bir ateş sanki. Onu içimde tutmaktan yoruldum, Yapamıyorum artık.
-----
SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 3:8
Böylece bedenin sağlık Ve ferahlık bulur.
-----
EYÜP 16:8
Beni sıkıp buruşturdun, bana karşı tanık oldu bu; Zayıflığım kalkmış tanıklık ediyor bana karşı.
EYÜP 16:9
Tanrı öfkeyle saldırıp parçalıyor beni, Dişlerini gıcırdatıyor bana, Düşmanım gözlerini üzerime dikiyor.
MEZMURLAR 38:4
Çünkü suçlarım başımdan aştı, Taşınmaz bir yük gibi sırtımda ağırlaştı.
SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 5:11
Ah çekip inlersin ömrünün son günlerinde, Etin, bedenin tükendiğinde.
-----
MEZMURLAR 22:6
Ama ben insan değil, toprak kurduyum, İnsanlar beni küçümsüyor, halk hor görüyor.
MEZMURLAR 22:7
Beni gören herkes alay ediyor, Sırıtıp baş sallayarak diyorlar ki,
MEZMURLAR 69:20
Hakaret kalbimi kırdı, dertliyim, Acılarımı paylaşacak birini bekledim, çıkmadı, Avutacak birini aradım, bulamadım.
YEŞAYA 50:6
Bana vuranlara sırtımı açtım, Yanaklarımı uzattım sakalımı yolanlara. Aşağılamalardan, tükürükten yüzümü gizlemedim.
YEŞAYA 53:3
İnsanlarca hor görüldü, Yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü, Ona değer vermedik.
YEŞAYA 53:4
Aslında hastalıklarımızı o üstlendi, Acılarımızı o yüklendi. Bizse Tanrı tarafından cezalandırıldığını, Vurulup ezildiğini sandık.
YEŞAYA 53:5
Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, Bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza Ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk.
MATTA 26:67
Bunun üzerine İsa'nın yüzüne tükürüp O'nu yumrukladılar. Bazıları da O'nu tokatlayıp, “Ey Mesih, peygamberliğini göster bakalım, sana vuran kim?” dediler.
MATTA 27:29
Dikenlerden bir taç örüp başına koydular, sağ eline de bir kamış tutturdular. Önünde diz çöküp, “Selam, ey Yahudiler'in Kralı!” diyerek O'nunla alay ettiler.
MATTA 27:30
Üzerine tükürdüler, kamışı alıp başına vurdular.
LUKA 22:64
Gözlerini bağlayıp, “Peygamberliğini göster bakalım, sana vuran kim?” diye soruyorlardı.
-----
AĞITLAR 1:3
Yahuda acı çekip ağır kölelik ettikten sonra Sürgün edildi, Ulusların arasında oturuyor, Ama rahat bulamıyor. O sıkıntıdayken ardına düşenler ona yetişti.
-----
MEZMURLAR 25:16
Halime bak, lütfet bana; Çünkü garip ve mazlumum.
MEZMURLAR 69:18
Yaklaş bana, kurtar canımı, Al başımdan düşmanlarımı.
MEZMURLAR 88:3
Çünkü sıkıntıya doydum, Canım ölüler diyarına yaklaştı.
MARKOS 14:33
Petrus'u, Yakup'u ve Yuhanna'yı yanına aldı. Hüzünlenmeye ve ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı.
MARKOS 14:34
Onlara, “Ölesiye kederliyim” dedi. “Burada kalın, uyanık durun.”
LUKA 22:44
Derin bir acı içinde olan İsa daha hararetle dua etti. Teri, toprağa düşen kan damlalarını andırıyordu.
YUHANNA 12:27
Şimdi yüreğim sıkılıyor, ne diyeyim? ‘Baba, beni bu saatten kurtar’ mı diyeyim? Ama ben bu amaç için bu saate geldim.
-----
2.KORİNTLİLER 2:7
Aşırı kedere boğulmasın diye o kişiyi daha fazla cezalandırmayıp bağışlamalı ve teselli etmelisiniz.
2.KORİNTLİLER 7:10
Tanrı'nın isteğiyle çekilen acı, kişiyi kurtuluşla sonuçlanan ve pişmanlık doğurmayan tövbeye götürür. Dünyanın acılarıysa ölüm getirir.
-----
MEZMURLAR 109:23
Batan güneş gibi geçip gidiyorum, Çekirge gibi silkilip atılıyorum.
1.PETRUS 4:7
Her şeyin sonu yakındır. Bu nedenle, sağduyulu olun ve dua etmek için ayık durun.
1.YUHANNA 2:17
Dünya da dünyasal tutkular da geçer, ama Tanrı'nın isteğini yerine getiren sonsuza dek yaşar.
-----
VAHİY 14:15
Tapınaktan çıkan başka bir melek bulutun üzerinde oturana yüksek sesle bağırdı: “Orağını uzat ve biç! Biçme saati geldi. Çünkü yerin ekini olgunlaşmış bulunuyor.”
Kamu malı