1 2 3 4 1-4 5

AĞITLAR 5:10
Kıtlığın yakıcı sıcağından Derimiz fırın gibi kızardı.

--------------------

   1 2 3 4 1-4 5

AĞITLAR 5:10
Kıtlığın yakıcı sıcağından Derimiz fırın gibi kızardı.

--------------------


YARATILIŞ 12:10
Ülkedeki şiddetli kıtlık yüzünden Avram geçici bir süre için Mısır'a gitti.

YARATILIŞ 18:13
RAB İbrahim'e sordu: “Sara niçin, ‘Bu yaştan sonra gerçekten çocuk sahibi mi olacağım?’ diyerek güldü?

YARATILIŞ 26:1
İbrahim'in yaşadığı dönemdeki kıtlıktan başka ülkede bir kıtlık daha oldu. İshak Gerar'a, Filist Kralı Avimelek'in yanına gitti.

YARATILIŞ 41:54
Yusuf'un söylemiş olduğu gibi yedi kıtlık yılı başgösterdi. Bütün ülkelerde kıtlık vardı, ama Mısır'ın her yanında yiyecek bulunuyordu.

YARATILIŞ 41:55
Mısırlılar aç kalınca, yiyecek için firavuna yakardılar. Firavun, “Yusuf'a gidin” dedi, “O size ne derse öyle yapın.”

YARATILIŞ 41:56
Kıtlık bütün ülkeyi sarınca, Yusuf depoları açıp Mısırlılar'a buğday satmaya başladı. Çünkü kıtlık Mısır'ı boydan boya kavuruyordu.

YARATILIŞ 42:5
Buğday satın almaya gelenler arasında İsrail'in oğulları da vardı. Çünkü Kenan ülkesinde de kıtlık hüküm sürüyordu.

1.KRALLAR 18:2
İlyas Ahav'ın huzuruna çıkmaya gitti. Samiriye'de kıtlık şiddetlenmişti.

2.KRALLAR 8:1
Elişa, oğlunu diriltmiş olduğu Şunemli kadına şöyle demişti: “Kalk, ailenle birlikte buradan git, geçici olarak kalabileceğin bir yer bul. Çünkü RAB ülkeye yedi yıl sürecek bir kıtlık göndermeye karar verdi.”

VAİZ 9:1
Böylece bütün bunları düşünüp taşındım ve şu sonuca vardım: Doğrular, bilgeler ve yaptıkları her şey Tanrı'nın elindedir. Onları sevginin mi, nefretin mi beklediğini kimse bilmez.

VAİZ 9:2
Herkesin başına aynı şey geliyor. Doğrunun, iyinin, kötünün, temizin, kirlinin, kurban sunanla sunmayanın başına gelen şey aynı. İyi insana ne oluyorsa, günahlıya da oluyor; Ant içene ne oluyorsa, ant içmekten korkana da aynısı oluyor.

ELÇİLERİN İŞLERİ 7:11
“Sonra bütün Mısır ve Kenan ülkesini kıtlık vurdu, büyük sıkıntılar başladı. Atalarımız yiyecek bulamadılar.

ELÇİLERİN İŞLERİ 7:12
Mısır'da tahıl bulunduğunu duyan Yakup, atalarımızı oraya ilk yolculuklarına gönderdi.

ELÇİLERİN İŞLERİ 7:13
Mısır'a ikinci gelişlerinde Yusuf kardeşlerine kimliğini açıkladı. Firavun böylece Yusuf'un ailesini tanımış oldu.

-----

MISIR'DAN ÇIKIŞ 8:3
Irmak kurbağalarla dolup taşacak. Kurbağalar çıkıp sarayına, yatak odana, yatağına, görevlilerinin ve halkının evlerine, fırınlarına, hamur teknelerine girecekler.

LEVİLİLER 7:9
Fırında, tavada ya da sacda pişirilen her tahıl sunusu onu sunan kâhinin olacak.

LEVİLİLER 11:35
Bunlardan birinin leşi neyin üzerine düşerse onu da kirletir. Üzerine düştüğü ister fırın olsun, ister ocak, parçalanmalıdır. Çünkü onlar kirlidir ve sizin için kirli sayılacaktır.

YEŞAYA 31:9
Asur Kralı dehşet içinde kaçacak, Önderleri sancağı görünce dehşete kapılacak. Siyon'da ateşi, Yeruşalim'de ocağı bulunan RAB söylüyor bunları.

HOŞEA 7:4
Hepsi zinaya düşkün, Yoğrulan hamur ekşiyinceye dek Fırıncının ateşini karıştırmaya gerek duymadığı fırın gibi kızgınlar.

-----

YASA'NIN TEKRARI 28:43
“Aranızdaki yabancılar yükseldikçe yükselecek, sizse alçaldıkça alçalacaksınız.

1.SAMUEL 2:7
O kimini yoksul, kimini varsıl kılar; Kimini alçaltır, kimini yükseltir.

1.SAMUEL 2:30
“Bu nedenle İsrail'in Tanrısı RAB şöyle diyor: ‘Gerçekten, ailen ve atanın soyu sonsuza dek bana hizmet edecekler demiştim.’ Ama şimdi RAB şöyle buyuruyor: ‘Bu benden uzak olsun! Beni onurlandıranı ben de onurlandırırım. Ama beni saymayan küçük düşürülecek.

NEHEMYA 9:36
“Bak, bugün köleyiz. Meyvelerini, iyi ürünlerini yesinler diye atalarımıza verdiğin ülkede köle olduk.

NEHEMYA 9:37
Günahlarımız yüzünden ürünlerimizin çoğunu başımıza getirdiğin krallara veriyoruz. Bizi de, hayvanlarımızı da istedikleri gibi kullanıyorlar. Büyük sıkıntı içindeyiz.”

HEZEKİEL 17:6
Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dalları kartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylece dal salan, filiz veren bir asma oldu.

HEZEKİEL 17:14
Öyle ki, ülke gerilesin, bir daha yükselmesin, ancak yaptığı antlaşmayı yerine getirerek yaşayabilsin.

HEZEKİEL 29:14
Sürgündekileri geri getirip Patros'a, yurtlarına döndüreceğim. Orada güçsüz bir krallık oluşturacaklar.

MATTA 22:17
Peki, söyle bize, sence Sezar'a* vergi vermek Kutsal Yasa'ya uygun mu, değil mi?”

MATTA 22:18
İsa onların kötü niyetlerini bildiğinden, “Ey ikiyüzlüler!” dedi. “Beni neden deniyorsunuz?

MATTA 22:19
Vergi öderken kullandığınız parayı gösterin bana!” O'na bir dinar getirdiler.

MATTA 22:20
İsa, “Bu resim, bu yazı kimin?” diye sordu.

MATTA 22:21
“Sezar'ın” dediler. O zaman İsa, “Öyleyse Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın hakkını Tanrı'ya verin” dedi.

-----

EYÜP 2:4
“Cana can!” diye yanıtladı Şeytan, “İnsan canı için her şeyini verir.

EYÜP 2:5
Elini uzat da, onun etine, kemiğine dokun, yüzüne karşı sövecektir.”

EYÜP 2:6
RAB, “Peki” dedi, “Onu senin eline bırakıyorum. Yalnız canına dokunma.”

-----

MEZMURLAR 137:9
Ne mutlu senin yavrularını tutup Kayalarda parçalayacak insana!

-----

EYÜP 30:28
Yaslı yaslı dolaşıyorum, güneş yok, Topluluk içinde kalkıp feryat ediyorum.

YEŞAYA 13:8
Herkesi dehşet saracak, Hepsi acı ve ıstırap içinde boğulacak, Doğuran kadın gibi kıvranacak, Şaşkın şaşkın birbirlerine bakacaklar; Yüzleri kızaracak.

YEREMYA 4:28
Bu yüzden yeryüzü yasa gömülecek, Gök kararacak; Çünkü ben söyledim, ben tasarladım. Fikrimi değiştirmeyecek, Verdiğim karardan dönmeyeceğim.”

YEREMYA 8:21
Halkımın yarasından ben de yaralandım. Yasa büründüm, dehşete düştüm.

YEREMYA 14:2
“Yahuda yas tutuyor, Kentleri bitkin; Halkı karalar giymiş, yerlere oturmuş, Yeruşalim'in haykırışı yükseliyor.

AĞITLAR 2:9
Siyon'un kapıları yere battı, RAB kapı sürgülerini kırıp yok etti, Kralıyla önderleri başka ulusların arasında kaldı, Kutsal Yasa uygulanmaz oldu, Peygamberlerine RAB'den görüm gelmiyor artık.

NAHUM 2:10
Yıkıldı, yerle bir oldu, viraneye döndü Ninova. Eriyor yürekler, Bükülüyor dizler, titriyor bedenler, Herkesin beti benzi soluyor.

YAHUDA 1:13
Köpüğünü savuran denizin azgın dalgaları gibi ayıplarını çevreye savururlar. Serseri yıldızlar gibidirler. Onları sonsuza dek sürecek koyu karanlık bekliyor.

-----

YASA'NIN TEKRARI 28:52
Güvendiğiniz yüksek, dayanıklı surlar yerle bir oluncaya dek ülkenizdeki bütün kentlerde sizi kuşatacaklar. Tanrınız RAB'bin size verdiği ülkedeki bütün kentleri kuşatacaklar.

YASA'NIN TEKRARI 28:54
Aranızdaki en yumuşak, en duyarlı adam bile öz kardeşine, sevdiği karısına, sağ kalan çocuklarına acımayacak;

YASA'NIN TEKRARI 28:55
yediği çocuklarının etini onların hiçbiriyle paylaşmayacak. Çünkü düşmanın kuşatma sırasında sizi sıkıştırması yüzünden kentlerinizde hiç yiyecek kalmayacak.

YASA'NIN TEKRARI 28:56
Aranızda en yumuşak, en duyarlı kadın –yumuşaklığından ve duyarlılığından ayağının tabanını yere basmak istemeyen kadın– bile sevdiği kocasından, öz oğlundan, kızından, plasentayı ve doğuracağı çocukları esirgeyecek. Çünkü kuşatma sırasında düşmanın kentlerinizde size vereceği sıkıntıdan, yokluktan onları gizlice yiyecek.

YEREMYA 14:18
Kıra çıksam, kılıçtan geçirilenleri, Kente girsem, kıtlıktan kırılanları görüyorum. Olup bitenden habersiz peygamberlerle kâhinlerse Ülkeyi dolaşıp duruyorlar.’ ”

YEREMYA 37:21
Bunun üzerine Kral Sidkiya Yeremya'nın muhafız avlusuna kapatılmasını, kentteki ekmek bitene dek her gün fırıncılar sokağından kendisine bir ekmek verilmesini buyurdu. Böylece Yeremya muhafız avlusunda kaldı.

YEREMYA 38:9
“Efendim kral, bu adamların Peygamber Yeremya'ya yaptıkları kötüdür. Onu sarnıca attılar, orada açlıktan ölecek. Çünkü kentte ekmek kalmadı.”

AĞITLAR 1:11
Halkı inleyip ekmek arıyor, Yeniden güçlerine kavuşmak için Değerli neleri varsa ekmekle değiştiler; “Bak da gör, ya RAB, ne kadar sefil oldum.”

AĞITLAR 1:19
Oynaşlarımı çağırdım, Ama aldattılar beni. Yeniden güçlerine kavuşmak için yiyecek ararken Kâhinlerimle önderlerim kentte can verdi.

AĞITLAR 2:21
Gençler, yaşlılar sokaklarda, yerlerde yatıyor, Kılıçtan geçirildi erden kızlarımla gençlerim, Öfkelendiğin gün öldürdün onları, acımadan boğazladın.

AĞITLAR 4:6
Halkımın suçu el değmeden, bir anda yıkılan Sodom'un günahından daha büyüktür.

HEZEKİEL 4:16
Sonra, “İnsanoğlu, Yeruşalim'i her türlü yiyecekten yoksun bırakacağım” dedi, “Bu halk yiyeceğini tartıyla ve kaygı içinde yiyecek, suyunu ölçüyle ve şaşkınlık içinde içecek.

-----

MEZMURLAR 42:9
Kayam olan Tanrım'a diyorum ki, “Neden beni unuttun? Niçin düşmanlarımın baskısı altında Yaslı gezeyim?”

MEZMURLAR 55:3
Düşman sesinden, kötünün baskısından; Çünkü sıkıntıya sokuyorlar beni, Öfkeyle üstüme üstüme geliyorlar.

VAİZ 4:1
Güneşin altında yapılan baskılara bir daha baktım, Ezilenlerin gözyaşlarını gördüm; Avutanları yok, Güç ezenlerden yana, Avutanları yok.

AĞITLAR 5:1
Anımsa, ya RAB, başımıza geleni, Bak da utancımızı gör.

AĞITLAR 5:5
Bizi kovalayanlar ensemizde, Yorgun düştük, rahatımız yok.

AĞITLAR 5:8
Köleler üstümüzde saltanat sürüyor, Bizi ellerinden kurtaracak kimse yok.

AĞITLAR 5:14
Yaşlılar kent kapısında oturmaz oldu, Gençler saz çalmaz oldu.

AĞITLAR 5:15
Yüreğimizin sevinci durdu, Oyunumuz yasa döndü.

AĞITLAR 5:16
Taç düştü başımızdan, Vay başımıza! Çünkü günah işledik.

-----

MEZMURLAR 68:14
Her Şeye Gücü Yeten, kralları dağıtırken, Sanki Salmon Dağı'na kar yağıyordu.

HEZEKİEL 5:2
Yeruşalim'in kuşatılması bitince, kılların üçte birini kentin ortasında yakacaksın. Üçte birini kılıçla kentin çevresine fırlatacak, kalan üçte birini de rüzgara savuracaksın. Ben de yalın kılıç onların peşine düşeceğim.

HEZEKİEL 5:12
Kentte yaşayanlarınızın üçte biri salgın hastalık ya da kıtlık yüzünden yok olacak; üçte biriniz çevrede kılıçtan geçirilecek; üçte birinizi de her yana dağıtıp yalın kılıç peşinize düşeceğim.

-----

HEZEKİEL 20:47
Negev Ormanı'na de ki, ‘RAB'bin sözüne kulak ver. Egemen RAB şöyle diyor: Senin içinde ateş tutuşturacağım. Ateş bütün ağaçlarını –yeşil ağacı da kuru ağacı da– yiyip bitirecek. Tutuşan alev söndürülemeyecek. Güneyden kuzeye, her yüz ateşin sıcağından kavrulacak.

MALAKİ 4:1
Her Şeye Egemen RAB diyor ki, “İşte o gün geliyor, fırın gibi yanıyor. Kendini beğenmişlerle kötülük yapanlar samandan farksız olacak; o gün hepsini yakacak. Onlarda ne kök, ne dal bırakılacak.

-----

EYÜP 7:5
Bedenimi kurt, kabuk kaplamış, Çatlayan derimden irin akıyor.

EYÜP 19:20
Bir deri bir kemiğe döndüm, Ölümün eşiğine geldim.

EYÜP 30:17
Geceleri kemiklerim sızlıyor, Beni kemiren acılar hiç durmuyor.

EYÜP 30:18
Tanrı'nın şiddeti Üzerimdeki giysiye dönüştü, Gömleğimin yakası gibi beni sıkıyor.

EYÜP 30:19
Beni çamura fırlattı, Toza, küle döndüm.

MEZMURLAR 22:15
Gücüm çömlek parçası gibi kurudu, Dilim damağıma yapışıyor; Beni ölüm toprağına yatırdın.

MEZMURLAR 32:4
Çünkü gece gündüz Elin üzerimde ağırlaştı. Dermanım tükendi yaz sıcağında gibi. Sela*

MEZMURLAR 90:6
Sabah filizlenir, büyür, Akşam solar, kurur.

MEZMURLAR 90:7
Eriyip bitiyoruz senin öfkenden, Kızgınlığından dehşete düşüyoruz.

MEZMURLAR 102:3
Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor, Kemiklerim ateş gibi yanıyor.

MEZMURLAR 102:4
Yüreğim kırgın yemiş ot gibi kurudu, Ekmek yemeyi bile unuttum.

SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 5:11
Ah çekip inlersin ömrünün son günlerinde, Etin, bedenin tükendiğinde.

SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 10:3
RAB doğru kişiyi aç komaz, Ama kötülerin isteğini boşa çıkarır.

MATTA 6:30
Bugün var olup yarın ocağa atılacak olan kır otunu böyle giydiren Tanrı'nın sizi de giydireceği çok daha kesin değil mi, ey kıt imanlılar?


Kamu malı