EYÜP 39:23
Ok kılıfı, parıldayan mızrak ve pala Üzerinde takırdar atın.
--------------------
EYÜP 39:23
Ok kılıfı, parıldayan mızrak ve pala Üzerinde takırdar atın.
--------------------
EYÜP 39:19
“Sen mi ata güç verdin, Dalgalanan yeleyi boynuna giydirdin?
EYÜP 39:20
Sen misin onu çekirge gibi sıçratan, Gururlu kişnemesiyle korku saçtıran?
EYÜP 39:21
Ayakları toprağı şiddetle eşer, Gücünden ötürü sevinçle coşar, Savaşçının üstüne yürür.
EYÜP 39:22
Korkuya güler, hiçbir şeyden yılmaz, Kılıç önünde geri adım atmaz.
EYÜP 39:23
Ok kılıfı, parıldayan mızrak ve pala Üzerinde takırdar atın.
EYÜP 39:24
Coşku ve heyecanla uzaklıkları yutar, Boru çalınca duramaz yerinde.
EYÜP 39:25
Boru çaldıkça, ‘Hi!’ diye kişner, Savaş kokusunu, komutanların gürleyen sesini, Savaş çığlıklarını uzaklardan duyar.
MEZMURLAR 33:17
Zafer için at boş bir umuttur, Büyük gücüne karşın kimseyi kurtaramaz.
MEZMURLAR 147:10
Ne atın gücünden zevk alır, Ne de insanın yiğitliğinden hoşlanır.
-----
YEŞU 8:18
RAB Yeşu'ya, “Elindeki palayı Ay Kenti'ne doğru uzat; orayı senin eline teslim ediyorum” dedi. Yeşu elindeki palayı kente doğru uzattı.
1.SAMUEL 17:6
Baldırları zırhlarla korunmuştu. Omuzları arasında tunç bir pala asılıydı.
1.SAMUEL 17:45
Davut, “Sen kılıçla, mızrakla, palayla üzerime geliyorsun” diye karşılık verdi, “Bense meydan okuduğun İsrail ordusunun Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB'bin adıyla senin üzerine geliyorum.
-----
EYÜP 41:29
Anız sayılır onun için topuzlar, Vınlayan palaya güler.
-----
EYÜP 41:26
Üzerine gidildi mi ne kılıç işler, Ne mızrak, ne cirit, ne de kargı.
-----
HÂKİMLER 5:22
O zaman atlar dörtnala koştu. Güçlü atların toynakları Yerde izler bıraktı.
YEREMYA 6:23
Yay, pala kuşanmışlar, Gaddar ve acımasızlar. Atlara binmiş gelirken, Kükreyen denizi andırıyor sesleri. Savaşa hazır savaşçılar Karşına dizilecekler, ey Siyon kızı!”
YEREMYA 8:16
Düşman atlarının hırıltısı Dan bölgesinden duyuluyor, Aygırlarının kişnemesinden Bütün ülke titriyor. Ülkeyi ve içindeki her şeyi, Kenti ve orada yaşayanları Yok etmeye geliyorlar.”
YEREMYA 47:3
Dörtnala koşan aygırların Toynak seslerinden, Savaş arabalarının takırtısından, Tekerleklerin gürültüsünden Babalar dönüp çocuklarına bakmayacak; Ellerinde derman kalmayacak.
NAHUM 2:4
Sokaklardan fırtına gibi geçiyor savaş arabaları, Meydanlardan koşuşuyorlar her yöne, Şimşek gibi seğirtiyorlar. Görünüşleri meşalelerden farksız.
NAHUM 3:3
Saldıran atlılar, çakan kılıçlar, Parıldayan mızraklar, yığın yığın ölüler... Sayısız ceset. Yürürken ayaklar takılıyor ölülere.
Kamu malı