LUKA 8:26
Celile'nin karşısında bulunan Gerasalılar'ın memleketine vardılar.
--------------------
LUKA 8:26
Celile'nin karşısında bulunan Gerasalılar'ın memleketine vardılar.
--------------------
-----
MATTA 4:25
Celile, Dekapolis, Yeruşalim, Yahudiye ve Şeria Irmağı'nın karşı yakasından gelen büyük kalabalıklar O'nun ardından gidiyordu.
MATTA 9:1
İsa tekneye binip karşı kıyıya geçti ve kendi kentine gitti.
MATTA 9:18
İsa onlara bu sözleri söylerken bir havra yöneticisi gelip O'nun önünde yere kapanarak, “Kızım az önce öldü. Ama sen gelip elini onun üzerine koyarsan, dirilecek” dedi.
MARKOS 5:21
İsa tekneyle karşı yakaya dönünce, çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. Kendisi gölün kıyısında duruyordu.
LUKA 4:41
Birçoğunun içinden cinler de, “Sen Tanrı'nın Oğlu'sun!” diye bağırarak çıkıyordu. Ne var ki, İsa onları azarladı, konuşmalarına izin vermedi. Çünkü kendisinin Mesih olduğunu biliyorlardı.
LUKA 8:40
Karşı yakaya dönen İsa'yı halk karşıladı. Çünkü herkes O'nu bekliyordu.
LUKA 8:56
Kızın annesiyle babası şaşkınlık içindeydi. İsa, olanları hiç kimseye anlatmamaları için onları uyardı.
-----
MATTA 8:18
İsa, çevresindeki kalabalığı görünce gölün karşı yakasına geçilmesini buyurdu.
MARKOS 4:35
O gün akşam olunca öğrencilerine, “Karşı yakaya geçelim” dedi.
LUKA 8:1
Bundan kısa bir süre sonra İsa on iki öğrencisiyle birlikte köy kent dolaşmaya başladı. Tanrı'nın Egemenliği'ni duyurup müjdeliyordu.
LUKA 8:22
Bir gün İsa öğrencileriyle birlikte bir tekneye binerek onlara, “Gölün karşı yakasına geçelim” dedi. Böylece kıyıdan açıldılar.
LUKA 8:23
Teknede giderlerken İsa uykuya daldı. O sırada gölde fırtına koptu. Tekne su almaya başlayınca tehlikeli bir duruma düştüler.
LUKA 8:24
Gidip İsa'yı uyandırarak, “Efendimiz, Efendimiz, öleceğiz!” dediler. İsa kalkıp rüzgarı ve kabaran dalgaları azarladı. Fırtına dindi ve ortalık sütliman oldu.
LUKA 8:25
İsa öğrencilerine, “Nerede imanınız?” dedi. Onlar korku ve şaşkınlık içindeydiler. Birbirlerine, “Bu adam kim ki, rüzgara, suya bile buyruk veriyor, onlar da sözünü dinliyor!” dediler.
-----
MATTA 10:16
“İşte, sizi koyunlar gibi kurtların arasına gönderiyorum. Yılan gibi zeki, güvercin gibi saf olun.
MATTA 11:16
“Bu kuşağın insanlarını neye benzeteyim? Çarşı meydanlarında oturup arkadaşlarına, ‘Size kaval çaldık, oynamadınız; Ağıt yaktık, dövünmediniz’ diye seslenen çocuklara benziyorlar.
-----
MARKOS 5:17
Bunun üzerine halk, bölgelerinden ayrılması için İsa'ya yalvarmaya başladı.
-----
MARKOS 5:5
Gece gündüz mezarlarda, dağlarda bağırıp duruyor, kendini taşlarla yaralıyordu.
MARKOS 5:6
Uzaktan İsa'yı görünce koşup geldi, O'nun önünde yere kapandı.
MARKOS 5:7
Yüksek sesle haykırarak, “Ey İsa, yüce Tanrı'nın Oğlu, benden ne istiyorsun? Tanrı hakkı için sana yalvarırım, bana işkence etme!” dedi.
MARKOS 5:8
Çünkü İsa, “Ey kötü ruh, adamın içinden çık!” demişti.
MARKOS 5:9
Sonra İsa adama, “Adın ne?” diye sordu. “Adım Tümen. Çünkü sayımız çok” dedi.
MARKOS 5:10
Ruhları o bölgeden çıkarmaması için İsa'ya yalvarıp yakardı.
MARKOS 5:11
Orada, dağın yamacında otlayan büyük bir domuz sürüsü vardı.
MARKOS 5:12
Kötü ruhlar İsa'ya, “Bizi şu domuzlara gönder, onlara girelim” diye yalvardılar.
MARKOS 5:13
İsa'nın izin vermesi üzerine kötü ruhlar adamdan çıkıp domuzların içine girdiler. Yaklaşık iki bin domuzdan oluşan sürü, dik yamaçtan aşağı koşuşarak göle atlayıp boğuldu.
MARKOS 5:14
Domuzları güdenler kaçıp kentte ve köylerde olayın haberini yaydılar. Halk olup biteni görmeye çıktı.
MARKOS 5:15
İsa'nın yanına geldiklerinde, önceleri bir tümen cine tutulan adamı giyinmiş, aklı başına gelmiş, oturmuş görünce korktular.
MARKOS 5:16
Olayı görenler, cinli adama olanları ve domuzların başına gelenleri halka anlattılar.
MARKOS 5:18
İsa tekneye binerken, önceleri cinli olan adam O'na, “Seninle geleyim” diye yalvardı.
MARKOS 5:19
Ama İsa adama izin vermedi. Ona, “Evine, yakınlarının yanına dön” dedi. “Rab'bin senin için neler yaptığını, sana nasıl merhamet ettiğini onlara anlat.”
MARKOS 5:20
Adam da gitti, İsa'nın kendisi için neler yaptığını Dekapolis'te duyurmaya başladı. Anlattıklarına herkes şaşıp kalıyordu.
Kamu malı