1 2 3 4 1-4 5

MEZMURLAR 103:15
İnsana gelince, ota benzer ömrü, Kır çiçeği gibi serpilir;

--------------------

   1 2 3 4 1-4 5

MEZMURLAR 103:15
İnsana gelince, ota benzer ömrü, Kır çiçeği gibi serpilir;

--------------------


YARATILIŞ 3:17
RAB Tanrı Adem'e, “Karının sözünü dinlediğin ve sana, Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için Toprak senin yüzünden lanetlendi” dedi, “Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın.

EYÜP 14:4
Kim temizi kirliden çıkarabilir? Hiç kimse!

-----

2.KRALLAR 19:26
O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı. Yılgınlık ve utanç içindeydiler; Kır otuna, körpe filizlere, Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.

MEZMURLAR 102:4
Yüreğim kırgın yemiş ot gibi kurudu, Ekmek yemeyi bile unuttum.

-----

EYÜP 8:12
Henüz yeşilken, kesilmeden, Otlardan önce kururlar.

MEZMURLAR 37:35
Kötü ve acımasız adamı gördüm, İlk dikildiği toprakta yeşeren ağaç gibi Dal budak salıyordu;

MATTA 6:30
Bugün var olup yarın ocağa atılacak olan kır otunu böyle giydiren Tanrı'nın sizi de giydireceği çok daha kesin değil mi, ey kıt imanlılar?

-----

MEZMURLAR 8:4
Soruyorum kendi kendime: “İnsan ne ki, onu anasın, Ya da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin?”

-----

EYÜP 7:7
Ey Tanrı, yaşamımın bir soluk olduğunu anımsa, Gözüm bir daha mutluluk yüzü görmeyecek.

EYÜP 8:9
Çünkü biz daha dün doğduk, bir şey bilmeyiz, Yeryüzündeki günlerimiz sadece bir gölge.

EYÜP 9:25
“Günlerim koşucudan çabuk, İyilik görmeden geçmekte.

EYÜP 10:20
Birkaç günlük ömrüm kalmadı mı? Beni rahat bırak da biraz yüzüm gülsün;

EYÜP 13:28
“Oysa insan telef olmuş, çürük bir şey, Güve yemiş giysi gibidir.

MEZMURLAR 39:4
“Bildir bana, ya RAB, sonumu, Sayılı günlerimi; Bileyim ömrümün ne kadar kısa olduğunu!

MEZMURLAR 90:10
Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor, Bilemedin seksen, o da sağlıklıysak; En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor, Çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz.

VAİZ 6:12
Çünkü gölge gibi gelip geçen kısa ve boş ömründe insana neyin yararlı olduğunu kim bilebilir? Bir adama kendisinden sonra güneşin altında neler olacağını kim söyleyebilir?

-----

NEHEMYA 9:17
Söz dinlemek istemediler, aralarında yaptığın harikaları unuttular. Dikbaşlılık ettiler, eski kölelik yaşamlarına dönmek için kendilerine bir önder bularak başkaldırdılar. Ama sen bağışlayan, iyilik yapan, acıyan, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin bir Tanrı'sın. Onları terk etmedin.

MEZMURLAR 78:38
Yine de Tanrı sevecendi, Suçlarını bağışlıyor, onları yok etmiyordu; Çok kez öfkesini tuttu, Bütün gazabını göstermedi.

MİKA 7:18
Senin gibi suçları silen, Kendi halkından geride kalanların isyanlarını bağışlayan başka tanrı var mı? Sonsuza dek öfkeli kalmazsın, Çünkü merhametten hoşlanırsın.

-----

YEŞAYA 28:1
Vay haline verimli vadinin başındaki kentin, Efrayimli sarhoşların gurur tacının! Şaraba yenilmişlerin yüceliği ve görkemi, solmakta olan çiçeği andırıyor.


Kamu malı