1.KORİNTLİLER 14:19
Ama inanlılar topluluğunda dillerle on bin söz söylemektense, başkalarını eğitmek için zihnimden beş söz söylemeyi yeğlerim.
--------------------
1.KORİNTLİLER 14:19
Ama inanlılar topluluğunda dillerle on bin söz söylemektense, başkalarını eğitmek için zihnimden beş söz söylemeyi yeğlerim.
--------------------
1.KORİNTLİLER 14:13
Bunun için, bilmediği dili konuşan, kendi söylediklerini çevirebilmek için dua etsin.
1.KORİNTLİLER 14:14
Bilmediğim dille dua edersem ruhum dua eder, ama zihnimin buna katkısı olmaz.
1.KORİNTLİLER 14:15
Öyleyse ne yapmalıyım? Ruhumla da zihnimle de dua edeceğim. Ruhumla da zihnimle de ilahi söyleyeceğim.
1.KORİNTLİLER 14:16
Tanrı'yı yalnız ruhunla översen, yeni katılanlar senin ne söylediğini bilmediğinden, ettiğin şükran duasına nasıl “Amin!” desin?
1.KORİNTLİLER 14:17
Uygun biçimde şükrediyor olabilirsin, ama bu başkasını geliştirmez.
-----
1.KORİNTLİLER 14:2
Bilmediği dilde konuşan, insanlarla değil, Tanrı'yla konuşur. Kimse onu anlamaz. O, ruhuyla sırlar söyler.
1.KORİNTLİLER 14:3
Peygamberlikte bulunansa insanların ruhça gelişmesi, cesaret ve teselli bulması için insanlara seslenir.
1.KORİNTLİLER 14:4
Bilmediği dilde konuşan kendi kendini geliştirir; ama peygamberlikte bulunan, inanlılar topluluğunu geliştirir.
-----
1.KORİNTLİLER 14:20
Kardeşler, çocuk gibi düşünmeyin. Kötülük konusunda çocuklar gibi, ama düşünmekte yetişkinler gibi olun.
1.KORİNTLİLER 14:21
Kutsal Yasa'da* şöyle yazılmıştır: “Rab, ‘Yabancı diller konuşanların aracılığıyla, Yabancıların dudaklarıyla bu halka sesleneceğim; Yine de beni dinlemeyecekler!’ diyor.”
1.KORİNTLİLER 14:22
Görülüyor ki, bilinmeyen diller imanlılar için değil, imansızlar için bir belirtidir. Peygamberlikse imansızlar için değil, imanlılar için bir belirtidir.
Kamu malı