1 2 3 4 1-4 5

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:27
On dördüncü gece İyon Denizi'nde sürükleniyorduk. Gece yarısına doğru gemiciler karaya yaklaştıklarını sezinlediler.

--------------------

   1 2 3 4 1-4 5

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:27
On dördüncü gece İyon Denizi'nde sürükleniyorduk. Gece yarısına doğru gemiciler karaya yaklaştıklarını sezinlediler.

--------------------


ELÇİLERİN İŞLERİ 27:26
Ancak bir adada karaya oturmamız gerekiyor.”

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:27
On dördüncü gece İyon Denizi'nde sürükleniyorduk. Gece yarısına doğru gemiciler karaya yaklaştıklarını sezinlediler.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:28
Denizin derinliğini ölçtüler ve yirmi kulaç olduğunu gördüler. Biraz ilerledikten sonra bir daha ölçtüler, on beş kulaç olduğunu gördüler.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:29
Kayalıklara bindirmekten korkarak kıçtan dört demir attılar ve günün tez doğması için dua ettiler.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:30
Bu sırada gemiciler gemiden kaçma girişiminde bulundular. Baş taraftan demir atacaklarmış gibi yapıp filikayı denize indirdiler.

ELÇİLERİN İŞLERİ 28:1
Kurtulduktan sonra adanın Malta adını taşıdığını öğrendik.

VAHİY 18:17
Onca büyük zenginlik Bir saat içinde yok oldu.’ “Gemi kaptanları, yolcular, tayfalar, denizde çalışanların hepsi, onu yakan ateşin dumanını görünce uzakta durup, ‘Koca kent gibisi var mı?’ diye feryat ettiler.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:33
Gün doğmak üzereyken Pavlus herkesi yemek yemeye çağırdı. “Bugün on dört gündür kaygılı bir bekleyiş içindesiniz, hiçbir şey yemeyip aç kaldınız” dedi.

-----

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:12
Liman kışlamaya elverişli olmadığından gemidekilerin çoğu, oradan tekrar denize açılmaya, mümkünse Feniks'e ulaşıp kışı orada geçirmeye karar verdiler. Feniks, Girit'in lodos ve karayele kapalı bir limanıdır.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:13
Güneyden hafif bir rüzgar esmeye başlayınca, bekledikleri anın geldiğini sanarak demir aldılar; Girit kıyısını yakından izleyerek ilerlemeye başladılar.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:14
Ne var ki, çok geçmeden karadan Evrakilon denen bir kasırga koptu.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:15
Kasırgaya tutulan gemi rüzgara karşı gidemeyince, kendimizi sürüklenmeye bıraktık.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:17
Filikayı yukarı çektikten sonra halatlar kullanarak gemiyi alttan kuşattılar. Sirte Körfezi'nin sığlıklarında karaya oturmaktan korktukları için yelken takımlarını indirip kendilerini sürüklenmeye bıraktılar.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:18
Fırtına bizi bir hayli hırpaladığı için ertesi gün gemiden yük atmaya başladılar.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:19
Üçüncü gün geminin takımlarını kendi elleriyle denize attılar.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:20
Günlerce ne güneş ne de yıldızlar göründü. Fırtına da olanca şiddetiyle sürdüğünden, artık kurtuluş umudunu tümden yitirmiştik.

-----

ELÇİLERİN İŞLERİ 16:20
Onları yargıçların karşısına çıkartarak, “Bu adamlar Yahudi'dir” dediler, “Kentimizi altüst ettiler. Biz Romalılar için benimsenmesi ve uygulanması yasak birtakım töreler yayıyorlar.”

-----

ELÇİLERİN İŞLERİ 13:25
Yahya görevini tamamlarken şöyle diyordu: ‘Beni kim sanıyorsunuz? Ben Mesih değilim. Ama O benden sonra geliyor. Ben O'nun ayağındaki çarığın bağını çözmeye bile layık değilim.’

-----

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:22
Şimdi size öğüdüm şu: Cesur olun! Gemi mahvolacak, ama aranızda hiçbir can kaybı olmayacak.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:23
Çünkü kendisine ait olduğum, kendisine kulluk ettiğim Tanrı'nın bir meleği bu gece yanıma gelip dedi ki, ‘Korkma Pavlus, Sezar'ın* önüne çıkman gerekiyor. Dahası Tanrı, seninle birlikte yolculuk edenlerin hepsini sana bağışlamıştır.’

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:25
Bunun için efendiler, cesur olun! Tanrı'ya inanıyorum ki, her şey tıpkı bana bildirildiği gibi olacak.

-----

ROMALILAR 2:18
Tanrı'nın isteğini biliyorsun. En üstün değerleri ayırt etmeyi Yasa'dan öğrenmişsin.


Kamu malı