MATTA 13:1
Aynı gün İsa evden çıktı, gidip göl kıyısında oturdu.
--------------------
MATTA 13:1
Aynı gün İsa evden çıktı, gidip göl kıyısında oturdu.
--------------------
MATTA 13:2
Çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. Bu yüzden İsa tekneye binip oturdu. Bütün kalabalık kıyıda duruyordu.
MATTA 13:3
İsa onlara benzetmelerle birçok şey anlattı. “Bakın” dedi, “Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı.
MATTA 13:4
Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düştü. Kuşlar gelip bunları yedi.
MATTA 13:5
Kimi, toprağı az, kayalık yerlere düştü; toprak derin olmadığından hemen filizlendi.
MATTA 13:6
Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
MATTA 13:7
Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, filizleri boğdu.
MATTA 13:8
Kimi ise iyi toprağa düştü. Bazısı yüz, bazısı altmış, bazısı da otuz kat ürün verdi.
MATTA 13:9
Kulağı olan işitsin!”
MARKOS 4:1
İsa göl kıyısında halka yine öğretmeye başladı. Çevresinde çok büyük bir kalabalık toplandı. Bu yüzden İsa göldeki bir tekneye binip oturdu. Bütün kalabalık göl kıyısında duruyordu.
MARKOS 4:2
İsa onlara benzetmelerle birçok şey öğretiyordu. Öğretirken, “Şunu dinleyin” dedi. “Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı.
MARKOS 2:13
İsa yine çıkıp göl kıyısına gitti. Bütün halk yanına geldi, O da onlara öğretmeye başladı.
LUKA 5:3
İki tekneden Simun'a ait olanına binen İsa, ona kıyıdan biraz açılmasını rica etti. Sonra oturdu, teknenin içinden halka öğretmeye devam etti.
MATTA 5:1
İsa kalabalıkları görünce dağa çıktı. Oturunca öğrencileri yanına geldi.
YUHANNA 8:2
Ertesi sabah erkenden yine tapınağa döndü. Bütün halk O'nun yanına geliyordu. O da oturup onlara öğretmeye başladı.
-----
MATTA 13:34
İsa bütün bunları halka benzetmelerle anlattı. Benzetme kullanmadan onlara hiçbir şey anlatmazdı.
MATTA 13:35
Bu, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: “Ağzımı benzetmeler anlatarak açacağım, Dünyanın kuruluşundan beri Gizli kalmış sırları dile getireceğim.”
MATTA 13:36
Bundan sonra İsa halktan ayrılıp eve gitti. Öğrencileri yanına gelip, “Tarladaki delicelerle ilgili benzetmeyi bize açıkla” dediler.
MATTA 9:28
İsa eve girince körler yanına geldi. Onlara, “İstediğinizi yapabileceğime inanıyor musunuz?” diye sordu. Körler, “İnanıyoruz, ya Rab!” dediler.
-----
MATTA 12:46
İsa daha halka konuşurken, annesiyle kardeşleri geldi. Dışarıda durmuş, O'nunla konuşmak istiyorlardı.
MATTA 12:47
Birisi İsa'ya, “Bak, annenle kardeşlerin dışarıda duruyor, seninle görüşmek istiyorlar” dedi.
MATTA 12:48
İsa, kendisiyle konuşana, “Kimdir annem, kimdir kardeşlerim?” karşılığını verdi.
MATTA 12:49
Eliyle öğrencilerini göstererek, “İşte annem, işte kardeşlerim!” dedi.
MATTA 12:50
“Göklerdeki Babam'ın isteğini kim yerine getirirse, kardeşim, kızkardeşim ve annem odur.”
-----
ÇÖLDE SAYIM 34:11
Sınırınız Şefam'dan Ayin'in doğusundaki Rivla'ya dek inecek. Oradan Kinneret Gölü'nün doğu kıyısındaki yamaçlara dek uzanacak.
MATTA 4:18
İsa, Celile Gölü'nün kıyısında yürürken Petrus diye de anılan Simun'la kardeşi Andreas'ı gördü. Balıkçı olan bu iki kardeş göle ağ atıyorlardı.
MATTA 8:24
Gölde ansızın büyük bir fırtına koptu. Öyle ki, dalgalar teknenin üzerinden aşıyordu. İsa bu arada uyuyordu.
MATTA 14:25
Sabaha karşı İsa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklaştı.
MATTA 17:27
“Ama vergi toplayanları gücendirmeyelim. Göle gidip oltanı at. Tuttuğun ilk balığı çıkar, onun ağzını aç, dört dirhemlik bir akçe bulacaksın. Parayı al, ikimizin vergisi olarak onlara ver.”
YUHANNA 21:1
Bundan sonra İsa Taberiye Gölü'nün kenarında öğrencilerine yine göründü. Bu da şöyle oldu: Simun Petrus, “İkiz” diye anılan Tomas, Celile'nin Kana Köyü'nden Natanel, Zebedi'nin oğulları ve İsa'nın öğrencilerinden iki kişi daha birlikte bulunuyorlardı.
-----
MATTA 13:13
Onlara benzetmelerle konuşmamın nedeni budur. Çünkü, ‘Gördükleri halde görmezler, Duydukları halde duymaz ve anlamazlar.’
MATTA 13:14
“Böylece Yeşaya'nın peygamberlik sözü onlar için gerçekleşmiş oldu: ‘Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız, Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz!
MATTA 13:15
Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı, Kulakları ağırlaştı. Gözlerini kapadılar. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim.’
-----
-----
LUKA 8:6
Kimi kayalık yere düştü, filizlenince susuzluktan kuruyup gitti.
LUKA 8:7
Kimi, dikenler arasına düştü. Filizlerle birlikte büyüyen dikenler filizleri boğdu.
LUKA 8:8
Kimi ise iyi toprağa düştü, büyüyünce yüz kat ürün verdi.” Bunları söyledikten sonra, “İşitecek kulağı olan işitsin!” diye seslendi.
Kamu malı