HABAKKUK 3:5
Yayılıyor salgın hastalıklar önüsıra, Ardısıra da ölümcül hastalıklar.
--------------------
HABAKKUK 3:5
Yayılıyor salgın hastalıklar önüsıra, Ardısıra da ölümcül hastalıklar.
--------------------
HABAKKUK 3:1
Peygamber Habakkuk'un Duası - Şigyonot Makamında
HABAKKUK 3:2
Ya RAB, ününü duydum ve yaptıklarının karşısında ürperdim. Günümüzde de aynı şeyleri yap, ya RAB, Şimdi herkes bilsin neler yapabildiğini. Öfkeliyken merhametini anımsa!
HABAKKUK 3:3
Tanrı Teman'dan, Kutsal Tanrı Paran Dağı'ndan geldi. Sela Görkemi kapladı gökleri, O'na sunulan övgüler dünyayı doldurdu.
HABAKKUK 3:4
Güneş gibi parıldıyor, Elleri ışık saçıyor. Gücünün gizi ellerinde.
HABAKKUK 3:5
Yayılıyor salgın hastalıklar önüsıra, Ardısıra da ölümcül hastalıklar.
HABAKKUK 3:6
Duruşuyla dünyayı sarstı, Titretti ulusları bakışıyla, Yaşlı dağlar darmadağın oldu, Dünya kurulalı beri var olan tepeler O'na baş eğdi. Tanrı'nın yolları değişmezdir.
HABAKKUK 3:7
Kuşan çadırlarını çaresizlik içinde gördüm, Midyan konutları korkudan titriyordu.
HABAKKUK 3:8
Ya RAB, nehirlere mi öfkelendin? Gazabın ırmaklara mı? Yoksa denize mi kızdın da, Atlarına, yenilmez savaş arabalarına bindin?
HABAKKUK 3:9
Gerdin yayını, Okların içtiğin antlardır. Sela Yeryüzünü akarsularla yardın.
HABAKKUK 3:10
Sarsıldı dağlar seni görünce, Seller her yanı süpürüp geçti. Engin denizler gürledi, dalgalar yükseldi.
HABAKKUK 3:11
Uçuşan oklarının pırıltısından, Parlayan mızrağının ışıltısından, Yerlerinde durakaldı güneş ve ay.
HABAKKUK 3:12
Gazap içinde ilerledin yeryüzünde, Ulusları öfkeyle çiğneyip ezdin.
HABAKKUK 3:13
Kendi halkını, seçtiğin ulusu kurtarmaya geldin. Kötü soyun başını ezdin, Soydun onu tepeden tırnağa. Sela
MISIR'DAN ÇIKIŞ 3:8
Bu yüzden onları Mısırlılar'ın elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim.
MISIR'DAN ÇIKIŞ 19:11
Üçüncü güne hazır olsunlar. Çünkü üçüncü gün bütün halkın gözü önünde ben, RAB Sina Dağı'na ineceğim.
-----
YASA'NIN TEKRARI 32:24
Kavurucu kıtlık, tüketici hastalık, Öldürücü salgın vuracak onları. Gönderdiğim canavarlar dişleriyle onlara saldıracak, Toprakta sürünen zehirli yılanlar onları ısıracak.
MEZMURLAR 120:4
Yiğidin sivri oklarıyla Retem çalısından alevli korlar!
-----
MEZMURLAR 18:8
Burnundan duman yükseldi, Ağzından kavurucu ateş Ve korlar fışkırdı.
MEZMURLAR 18:9
Kara buluta basarak Gökleri yarıp indi.
MEZMURLAR 18:10
Bir Keruv'a* binip uçtu, Rüzgar kanatlar takarak hızla geldi.
MEZMURLAR 18:11
Karanlığı örtündü, Kara bulutları kendine çardak yaptı.
MEZMURLAR 18:12
Varlığının parıltısından, Bulutlardan dolu ve korlar savruluyordu.
MEZMURLAR 18:13
RAB göklerden gürledi, Duyurdu sesini Yüceler Yücesi, Dolu ve alevli korlarla.
2.SAMUEL 22:9
Burnundan duman yükseldi, Ağzından kavurucu ateş Ve korlar fışkırdı.
-----
MISIR'DAN ÇIKIŞ 19:18
Sina Dağı'nın her yanından duman tütüyordu. Çünkü RAB dağın üstüne ateş içinde inmişti. Dağdan ocak dumanı gibi duman çıkıyor, bütün dağ şiddetle sarsılıyordu.
YEŞAYA 64:1
Beklemediğimiz olağanüstü işler yaparak Yeryüzüne indin, dağlar önünde sarsıldı.
MEZMURLAR 68:7
Ey Tanrı, sen halkına öncülük ettiğinde, Çölde yürüdüğünde, Sela*
MEZMURLAR 68:8
Yer sarsıldı, Göklerden yağmur boşandı Tanrı'nın önünde, Sina Dağı sarsıldı Tanrı'nın, İsrail'in Tanrısı'nın önünde.
YASA'NIN TEKRARI 33:2
Şöyle dedi: “RAB Sina Dağı'ndan geldi, Halkına Seir'den doğdu Ve Paran Dağı'ndan parladı. On binlerce kutsalıyla birlikte geldi, Sağ elinde halkı için alev alev yanan ateş vardı.
HÂKİMLER 5:4
Seir'den çıktığında, ya RAB, Edom kırlarından geçtiğinde, Yer sarsıldı, göklerden yağmur boşandı, Evet, bulutlar yağmur yağdırdı.
HÂKİMLER 5:5
Sina Dağı'nda olan RAB'bin, İsrail'in Tanrısı RAB'bin önünde Dağlar sarsıldı.
MEZMURLAR 144:5
Ya RAB, gökleri yar, aşağıya in, Dokun dağlara, tütsünler.
MİKA 1:3
İşte, RAB yerinden çıkıp gelecek, Yeryüzüne inip dağ doruklarında yürüyecek.
MİKA 1:4
Dağlar O'nun önünde ateş karşısında eriyen balmumu gibi eriyecek, Vadiler, bayır aşağı akan sular gibi yarılacak.
MEZMURLAR 18:7
O zaman yeryüzü sarsılıp sallandı, Titreyip sarsıldı dağların temelleri, Çünkü RAB öfkelenmişti.
MEZMURLAR 77:16
Sular seni görünce, ey Tanrı, Sular seni görünce çalkalandı, Enginler titredi.
MEZMURLAR 97:4
Şimşekleri dünyayı aydınlatır, Yeryüzü görüp titrer.
İBRANİLER 12:18
Sizler dokunulabilen, alev alev yanan dağa, karanlığa, koyu karanlık ve kasırgaya, gürleyen çağrı borusuna, tanrısal sözleri ileten sese yaklaşmış değilsiniz. O sesi işitenler, kendilerine bir sözcük daha söylenmesin diye yalvardılar.
-----
MEZMURLAR 97:3
Ateş yürüyor O'nun önünde, Düşmanlarını yakıyor çevrede.
VAHİY 20:11
Sonra büyük, beyaz bir taht ve tahtta oturanı gördüm. Yerle gök önünden kaçtılar, yok olup gittiler.
VAHİY 20:12
Tahtın önünde duran küçük büyük, ölüleri gördüm. Sonra kitaplar açıldı. Yaşam kitabı denen başka bir kitap daha açıldı. Ölüler kitaplarda yazılanlara bakılarak yaptıklarına göre yargılandı.
MEZMURLAR 50:3
Tanrımız geliyor, sessiz kalmayacak, Önünde yanan ateş her şeyi kül ediyor, Çevresinde şiddetli bir fırtına esiyor.
İBRANİLER 12:29
Çünkü Tanrımız yakıp yok eden bir ateştir.
YASA'NIN TEKRARI 4:36
O sizi yola getirmek için gökten size sesini duyurdu. Yeryüzünde size büyük ateşini gösterdi. Ateşin içinden size sözlerini duyurdu.
DANİEL 7:10
Önünden ateşten bir ırmak çıkıp akıyordu. Binlerce binler O'na hizmet ediyordu; On binlerce on binler Önünde duruyordu. Mahkeme kuruldu, Kitaplar açıldı.
2.PETRUS 3:10
Ama Rab'bin günü hırsız gibi gelecek. O gün gökler büyük bir gürültüyle ortadan kalkacak, maddesel öğeler yanarak yok olacak, yer ve yeryüzünde yapılmış olan her şey yanıp tükenecek.
2.PETRUS 3:11
Her şey böylece yok olacağına göre, sizin nasıl kişiler olmanız gerekir? Tanrı'nın gününü bekleyip o günün gelişini çabuklaştırarak kutsallık içinde yaşamalı, Tanrı yolunu izlemelisiniz. O gün gökler yanarak yok olacak, maddesel öğeler şiddetli ateşte eriyip gidecek.
-----
NAHUM 1:5
Dağlar RAB'bin önünde titrer, Erir tepeler. Yer sarsılır önünde. Dünya ve üzerinde yaşayanların tümü titrer.
NAHUM 1:6
O'nun gazabına kim karşı durabilir, Kim dayanabilir kızgın öfkesine? Ateş gibi dökülür öfkesi, Kayaları paramparça eder.
MEZMURLAR 97:5
Dağlar balmumu gibi erir, RAB'bin, bütün yeryüzünün Rab'bi önünde.
MEZMURLAR 104:32
O bakınca yeryüzü titrer, O dokununca dağlar tüter.
MEZMURLAR 114:7
Titre, ey yeryüzü, Kayayı havuza, Çakmaktaşını pınara çeviren Rab'bin önünde, Yakup'un Tanrısı'nın huzurunda.
YEREMYA 4:24
Dağlara baktım, titriyorlardı, Bütün tepeler sarsılıyordu.
YEREMYA 4:25
Baktım, insan yoktu, Gökte uçan bütün kuşlar kaçmıştı.
YEREMYA 4:26
Baktım, verimli toprak çöle dönmüş, Bütün kentler yıkılmıştı. Bütün bunlar RAB'bin yüzünden, O'nun kızgın öfkesi yüzünden olmuştu.
AMOS 8:8
Bu yüzden yer sarsılmayacak mı, Üzerinde yaşayan herkes yas tutmayacak mı? Bütün yer Nil gibi yükselecek, Kabarıp yine inecek Mısır'ın ırmağı gibi.”
NAHUM 1:3
RAB tez öfkelenmez ve çok güçlüdür. Suçlunun suçunu asla yanına koymaz. Geçtiği yerde kasırgalar, fırtınalar kopar. O'nun ayaklarının tozudur bulutlar.
-----
MEZMURLAR 78:48
Büyükbaş hayvanlarını kırgına, Küçükbaş hayvanlarını yıldırıma teslim etti.
MEZMURLAR 76:3
Orada kırdı alevli okları, Kalkanı, kılıcı, savaş silahlarını. Sela*
EZGİLER EZGİSİ 8:6
Beni yüreğinin üzerine bir mühür gibi, Kolunun üzerine bir mühür gibi yerleştir. Çünkü sevgi ölüm kadar güçlü, Tutku ölüler diyarı kadar katıdır. Alev alev yanar, Yakıp bitiren ateş gibi.
-----
YARATILIŞ 30:30
“Ben gelmeden önce malın azdı. Sayemde RAB seni kutsadı, malın gitgide arttı. Ya kendi evim için ne zaman çalışacağım?”
1.SAMUEL 25:42
Hemen kalkıp eşeğe bindi. Yanına beş hizmetçisini alıp Davut'un ulaklarını izleyerek yola koyuldu. Sonra Davut'un karısı oldu.
EYÜP 18:11
Dehşet saracak onu her yandan, Her adımında onu kovalayacak.
-----
YEŞAYA 41:2
“Doğudan adaleti harekete geçiren, Hizmete koşan kim? Ulusları önüne katıyor, krallara baş eğdiriyor. Kılıcıyla toz ediyor onları, Yayıyla savrulan samana çeviriyor.
-----
MISIR'DAN ÇIKIŞ 23:27
“Dehşetimi önünüzden gönderecek, karşılaşacağınız bütün halkları şaşkına çevireceğim. Düşmanlarınız önünüzden kaçacak.
-----
MISIR'DAN ÇIKIŞ 33:21
Sonra, “Yakınımda bir yer var” dedi, “Orada, kayanın üzerinde dur.
MISIR'DAN ÇIKIŞ 33:22
Görkemim oradan geçerken seni kayanın kovuğuna sokup geçinceye kadar elimle örteceğim.
MISIR'DAN ÇIKIŞ 33:23
Elimi kaldırdığımda, sırtımı göreceksin. Ama yüzüm görülmeyecek.”
-----
MEZMURLAR 68:1
Kalksın Tanrı, dağılsın düşmanları, Kaçsın önünden O'ndan nefret edenler!
-----
MEZMURLAR 68:2
Dağıtsın onları dağılan duman gibi; Ateşin karşısında eriyen balmumu gibi Yok olsun kötüler Tanrı'nın önünde!
-----
MEZMURLAR 78:50
Yol verdi öfkesine, Canlarını ölümden esirgemedi, Onları salgın hastalığın pençesine düşürdü.
-----
EZGİLER EZGİSİ 2:2
Dikenlerin arasında zambak nasılsa Kızların arasında öyledir aşkım.
-----
YEŞAYA 40:12
Kim denizleri avucuyla, Gökleri karışıyla ölçebildi? Yerin toprağını ölçeğe sığdıran, Dağları kantarla, Tepeleri teraziyle tartabilen var mı?
YEŞAYA 40:15
RAB için uluslar kovada bir damla su, Terazideki toz zerreciği gibidir. Adaları ince toz gibi tartar.
YEŞAYA 40:16
Adakları yakmaya yetmez Lübnan ormanı, Yakmalık sunu için az gelir hayvanları.
YEŞAYA 40:17
RAB'bin önünde bütün uluslar bir hiç gibidir, Hiçten bile aşağı, değersiz sayılır.
Kamu malı