AĞITLAR 3:54
Sular başımdan aştı, “Tükendim” dedim.
--------------------
AĞITLAR 3:52
Boş yere bana düşman olanlar bir kuş gibi avladılar beni.
AĞITLAR 3:53
Beni sarnıca atıp öldürmek istediler, Üzerime taş attılar.
AĞITLAR 3:54
Sular başımdan aştı, “Tükendim” dedim.
AĞITLAR 3:55
Sarnıcın dibinden seni adınla çağırdım, ya RAB;
AĞITLAR 3:56
Sesimi, “Ahıma, çağrıma kulağını kapama!” dediğimi duydun.
YUNUS 2:2
“Ya RAB, sıkıntı içinde sana yakardım, Yanıtladın beni. Yardım istedim ölüler diyarının bağrından, Kulak verdin sesime.
YUNUS 2:3
Beni engine, denizin ta dibine fırlattın. Sular sardı çevremi. Azgın dalgalar geçti üzerimden.
YUNUS 2:4
‘Huzurundan kovuldum’ dedim, ‘Yine de göreceğim kutsal tapınağını.’
YUNUS 2:5
Sular boğacak kadar kuşattı beni, Çevremi enginler sardı, Yosunlar dolaştı başıma.
YUNUS 2:6
Dağların köklerine kadar battım, Dünya sonsuza dek sürgülendi arkamdan; Ama, ya RAB, Tanrım, Canımı sen kurtardın çukurdan.
YUNUS 2:7
Soluğum tükenince seni andım, ya RAB, Duam sana, kutsal tapınağına erişti.
MEZMURLAR 40:2
Ölüm çukurundan, Balçıktan çıkardı beni, Ayaklarımı kaya üzerinde tuttu, Kaymayayım diye.
MEZMURLAR 130:1
Derinliklerden sana sesleniyorum, ya RAB,
MEZMURLAR 130:2
Sesimi işit, ya Rab, Yalvarışıma iyi kulak ver!
MEZMURLAR 116:3
Ölüm iplerine dolaşmıştım, Ölüler diyarının kâbusu yakama yapışmıştı, Sıkıntıya, acıya gömülmüştüm.
MEZMURLAR 116:4
O zaman RAB'bi adıyla çağırdım, “Aman, ya RAB, kurtar canımı!” dedim.
-----
MEZMURLAR 69:1
Kurtar beni, ey Tanrı, Sular boyuma ulaştı.
MEZMURLAR 69:2
Dipsiz batağa gömülüyorum, Basacak yer yok. Derin sulara battım, Sellere kapıldım.
MEZMURLAR 69:14
Beni çamurdan kurtar, İzin verme batmama; Benden nefret edenlerden, Derin sulardan kurtulayım.
MEZMURLAR 69:15
Seller beni sürüklemesin, Engin beni yutmasın, Ölüm çukuru ağzını üstüme kapamasın.
MEZMURLAR 124:4
Sular silip süpürürdü bizleri, Seller geçerdi üzerimizden.
MEZMURLAR 124:5
Kabaran sular Aşardı başımızdan.
MEZMURLAR 18:4
Ölüm iplerine dolanmıştım, Yıkım selleri basmıştı beni,
MEZMURLAR 88:5
Ölüler arasına atılmış, Artık anımsamadığın, İlginden yoksun, Mezarda yatan cesetler gibiyim.
MEZMURLAR 88:6
Beni çukurun dibine, Karanlıklara, derinliklere attın.
MEZMURLAR 88:7
Öfken üzerime çöktü, Dalga dalga kızgınlığınla beni ezdin. Sela*
MEZMURLAR 88:8
Yakınlarımı benden uzaklaştırdın, İğrenç kıldın beni gözlerinde. Kapalı kaldım, çıkamıyorum.
YEŞAYA 43:2
Suların içinden geçerken seninle olacağım, Irmakların içinden geçerken su boyunu aşmayacak. Ateşin içinde yürürken yanmayacaksın, Alevler seni yakmayacak.
MEZMURLAR 88:16
Şiddetli gazabın üzerimden geçti, Saçtığın dehşet beni yedi bitirdi.
YEŞAYA 28:17
Adaleti ölçü ipi, doğruluğu çekül yapacağım. Yalanlara dayanan sığınağı dolu süpürüp götürecek, gizlendiğiniz yerleri sel basacak.
-----
YEREMYA 38:6
Böylece Yeremya'yı alıp kralın oğlu Malkiya'nın muhafız avlusundaki sarnıcına halatlarla sarkıtarak indirdiler. Sarnıçta su yoktu, yalnız çamur vardı. Yeremya çamura battı.
YEREMYA 38:7
Sarayda görevli hadım Kûşlu Ebet-Melek Yeremya'nın sarnıca atıldığını duydu. Kral Benyamin Kapısı'nda otururken,
YEREMYA 38:8
Ebet-Melek saraydan çıkıp kralın yanına gitti ve ona şöyle dedi:
YEREMYA 38:9
“Efendim kral, bu adamların Peygamber Yeremya'ya yaptıkları kötüdür. Onu sarnıca attılar, orada açlıktan ölecek. Çünkü kentte ekmek kalmadı.”
YEREMYA 38:10
Bunun üzerine kral, “Buradan yanına üç adam al, Peygamber Yeremya'yı ölmeden sarnıçtan çıkarın” diye ona buyruk verdi.
YEREMYA 38:11
Ebet-Melek yanına adamları alarak saray hazinesinin alt odasına gitti. Oradan eski bezler, yırtık pırtık giysiler alıp halatlarla sarnıca, Yeremya'ya sarkıttı.
YEREMYA 38:12
Sonra Yeremya'ya, “Bu eski bezleri, yırtık giysileri halatlarla bağlayıp koltuklarının altına geçir” diye seslendi. Yeremya söyleneni yaptı.
ZEKERİYA 9:11
Size gelince, Sizinle yaptığım kurban kanıyla yürürlüğe girmiş antlaşma uyarınca, Sürgündeki halkınızı Susuz çukurdan çıkarıp özgür kılacağım.
YARATILIŞ 37:24
ve onu susuz, boş bir kuyuya attılar.
YEREMYA 37:16
Böylece bodrumda bir hücreye kapatılan Yeremya uzun süre orada kaldı.
ELÇİLERİN İŞLERİ 16:24
Bu buyruğu alan zindancı onları hapishanenin iç bölmesine atarak ayaklarını tomruğa vurdu.
-----
AĞITLAR 3:57
Seni çağırınca yaklaşıp, “Korkma!” dedin.
AĞITLAR 3:58
Davamı sen savundun, ya Rab, Canımı kurtardın.
MATTA 14:30
Ama rüzgarın ne kadar güçlü estiğini görünce korktu, batmaya başladı. “Ya Rab, beni kurtar!” diye bağırdı.
-----
MEZMURLAR 31:22
Telaş içinde demiştim ki, “Huzurundan atıldım!” Ama yardıma çağırınca seni, Yalvarışımı işittin.
YEŞAYA 53:8
Acımasızca yargılanıp ölüme götürüldü. Halkımın isyanı ve hak ettiği ceza yüzünden Yaşayanlar diyarından atıldı. Onun kuşağından bunu düşünen oldu mu?
HEZEKİEL 37:11
Sonra bana, “İnsanoğlu, bu kemikler bütün İsrail halkını simgeliyor” dedi, “Onlar, ‘Kemiklerimiz kurudu, umudumuz yok oldu, bittik’ diyorlar.
AĞITLAR 3:18
Bu yüzden diyorum ki, “Dermanım tükendi, RAB'den umudum kesildi.”
-----
2.KORİNTLİLER 1:8
Kardeşlerim, Asya İli'nde* çektiğimiz sıkıntılardan habersiz kalmanızı istemiyoruz. Dayanabileceğimizden çok ağır bir yük altındaydık. Öyle ki, yaşamaktan bile umudumuzu kesmiştik.
2.KORİNTLİLER 1:9
Ölüme mahkûm olduğumuzu içimizde hissettik. Ama bu, kendimize değil, ölüleri dirilten Tanrı'ya güvenmemiz için oldu.
2.KORİNTLİLER 1:10
Tanrı bizi böylesine büyük bir ölüm tehlikesinden kurtardı; daha da kurtaracaktır. Umudumuzu O'na bağladık. Siz de dualarınızla bize yardım ettikçe, bizi yine kurtaracaktır. Öyle ki, birçok kişinin dualarıyla bize sağlanan lütuftan ötürü birçoklarının ağzından bizim için şükranlar sunulsun.
-----
YEŞAYA 38:10
“Hayatımın baharında ölüler diyarının kapılarından geçip Ömrümün geri kalan yıllarından yoksun mu kalmalıyım?” demiştim,
YEŞAYA 38:11
“Yaşayanlar diyarında RAB'bi, evet, RAB'bi bir daha görmeyeceğim, Bu dünyada yaşayanlar gibi insan yüzü görmeyeceğim bir daha.
YEŞAYA 38:12
Evim bir çoban çadırı gibi bozuldu, alındı elimden. Dokumacı gibi dürdüm yaşamımı, RAB tezgahtan beni kesti, Bir gün içinde sonumu getiriverdi.
-----
VAHİY 17:15
Bundan sonra melek bana, “Şu gördüğün sular –fahişenin kenarında oturduğu sular– halklar, toplumlar, uluslar ve dillerdir” dedi.
Kamu malı