1 2 3 4 1-4 5

YEŞAYA 40:17
RAB'bin önünde bütün uluslar bir hiç gibidir, Hiçten bile aşağı, değersiz sayılır.

--------------------

   1 2 3 4 1-4 5

YEŞAYA 40:17
RAB'bin önünde bütün uluslar bir hiç gibidir, Hiçten bile aşağı, değersiz sayılır.

--------------------


YEŞAYA 40:11
Sürüsünü çoban gibi güdecek, Kollarına alacak kuzuları, Bağrında taşıyacak; Usul usul yol gösterecek emziklilere.

YEŞAYA 40:12
Kim denizleri avucuyla, Gökleri karışıyla ölçebildi? Yerin toprağını ölçeğe sığdıran, Dağları kantarla, Tepeleri teraziyle tartabilen var mı?

YEŞAYA 40:14
Akıl almak, adalet yolunu öğrenmek için RAB kime danıştı ki? O'na bilgi veren, anlayış yolunu bildiren var mı?

YEŞAYA 40:15
RAB için uluslar kovada bir damla su, Terazideki toz zerreciği gibidir. Adaları ince toz gibi tartar.

YEŞAYA 40:16
Adakları yakmaya yetmez Lübnan ormanı, Yakmalık sunu için az gelir hayvanları.

YEŞAYA 40:17
RAB'bin önünde bütün uluslar bir hiç gibidir, Hiçten bile aşağı, değersiz sayılır.

YEŞAYA 40:18
Öyleyse Tanrı'yı kime benzeteceksiniz? Neyle karşılaştıracaksınız O'nu?

YEŞAYA 40:22
Gökkubbenin üstünde oturan RAB'dir, Yeryüzünde yaşayanlarsa çekirge gibidir. Gökleri perde gibi geren, Oturmak için çadır gibi kuran O'dur.

YEŞAYA 40:23
O'dur önderleri bir hiç eden, Dünyanın egemenlerini sıfıra indirgeyen.

YEŞAYA 40:24
O önderler ki, yeni dikilmiş, yeni ekilmiş ağaç gibi, Gövdeleri yere yeni kök salmışken RAB'bin soluğu onları kurutuverir, Kasırga saman gibi savurur.

-----

YEŞAYA 41:24
Siz de yaptıklarınız da hiçten betersiniz, Sizi yeğleyen iğrençtir.

YEŞAYA 41:29
Hepsi bomboş, yaptıkları da bir hiç. Halkın putları yalnızca yeldir, sıfırdır.”

YEŞAYA 24:10
Yıkılan kent perişan durumda, Kimse girmesin diye her evin girişi kapandı.

YEŞAYA 41:12
Seninle çekişenleri arasan da bulamayacaksın. Seninle savaşanlar hiçten beter olacak.

YARATILIŞ 1:2
Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu.

YEŞAYA 34:11
Baykuşların mülkü olacak orası, büyük baykuşlarla kargalar yaşayacak orada. RAB, Edom'un üzerine kargaşa ipini, boşluk çekülünü gerecek.

YEŞAYA 44:11
Bakın, bu putlarla uğraşanların hepsi utanacak. Onları yapanlar salt insan. Hepsi toplanıp yargılanmaya gelsin. Dehşete düşecek, utanacaklar birlikte.

YEŞAYA 59:4
Adaletle dava açan, Davasını dürüstçe savunan yok. Boş laflara güveniyor, yalan söylüyorlar. Fesada gebe kalıp kötülük doğuruyorlar.

YEŞAYA 5:8
Evlerine ev, tarlalarına tarla katanların vay haline! Oturacak yer kalmadı, Ülkede bir tek siz oturuyorsunuz.

YEŞAYA 24:21
O gün RAB yukarıda, gökteki güçleri Ve aşağıda, yeryüzündeki kralları cezalandıracak.

YEŞAYA 29:21
Onlar ki, insanı tek sözle davasında suçlu çıkarır, Kent kapısında haksızı azarlayana tuzak kurar, Yok yere haklının hakkını çiğnerler.

YEŞAYA 44:9
Putlara biçim verenlerin hepsi boş insanlardır. Değer verdikleri nesneler hiçbir işe yaramaz. Putların tanıkları onlardır; Ne bir şey görür ne de bir şey bilirler. Bunun sonucunda utanç içinde kalacaklar.

YEŞAYA 45:18
Çünkü gökleri yaratan RAB, Dünyayı yaratıp biçimlendiren, pekiştiren, Üzerinde yaşanmasın diye değil, yaşansın diye Biçimlendiren RAB –Tanrı O'dur– şöyle diyor: “RAB benim, başkası yok.

YEŞAYA 45:19
Ben gizlide, Karanlıklar ülkesinin bir köşesinde konuşmadım. Yakup soyuna, ‘Beni olmayacak yerlerde arayın’ demedim. Doğru olanı söyleyen, adil olanı bildiren RAB benim.”

YEŞAYA 49:4
Ama ben, “Boşuna emek verdim” dedim, “Gücümü boş yere, bir hiç için tükettim. RAB yine de hakkımı savunur, Tanrım yaptıklarımın karşılığını verir.”

-----

DANİEL 4:34
Belirlenen sürenin sonunda ben Nebukadnessar gözlerimi göğe kaldırdım ve kendime geldim. Yüce Olan'ı övdüm. Sonsuza dek Diri Olan'ı onurlandırıp yücelttim. O'nun egemenliği ebedi egemenliktir, Krallığı kuşaklar boyu sürecek.

DANİEL 4:35
Dünyada yaşayanlar bir hiç sayılır. O gökteki güçlere de dünyada yaşayanlara da Dilediğini yapar. O'nun elini durduracak, O'na, “Ne yapıyorsun?” diyecek kimse yoktur.

YEŞAYA 43:13
Gün gün olalı ben O'yum. Elimden kimse kurtaramaz. Ben yaparım, kim engel olabilir?”

-----

MEZMURLAR 62:9
Sıradan insan ancak bir soluk, Soylu insansa bir yalandır. Tartıya konduğunda ikisi birlikte soluktan hafiftir.

EYÜP 7:17
“İnsan ne ki, onu büyütesin, Üzerinde kafa yorasın,

MEZMURLAR 39:5
Yalnız bir karış ömür verdin bana, Hiç kalır hayatım senin önünde. Her insan bir soluktur sadece, En güçlü çağında bile. Sela*

MEZMURLAR 144:3
Ya RAB, insan ne ki, onu gözetesin, İnsan soyu ne ki, onu düşünesin?

MEZMURLAR 144:4
İnsan bir soluğu andırır, Günleri geçici bir gölge gibidir.

2.TARİHLER 6:18
“Tanrı gerçekten yeryüzünde, insanlar arasında yaşar mı? Sen göklere, göklerin göklerine bile sığmazsın. Benim yaptığım bu tapınak ne ki!

EYÜP 25:6
Nerede kaldı bir kurtçuk olan insan, Bir böcek olan insanoğlu!”

MEZMURLAR 8:4
Soruyorum kendi kendime: “İnsan ne ki, onu anasın, Ya da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin?”

İBRANİLER 2:6
Ama biri bir yerde şöyle tanıklık etmiştir: “Ya Rab, insan ne ki, onu anasın, Ya da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin?

-----

1.KORİNTLİLER 1:28
Dünyanın önemli gördüklerini hiçe indirmek için dünyanın önemsiz, soysuz, değersiz gördüklerini seçti.

1.KORİNTLİLER 3:7
Önemli olan, eken ya da sulayan değil, ekileni büyüten Tanrı'dır.

1.KORİNTLİLER 13:2
Peygamberlikte bulunabilsem, bütün sırları bilsem, her bilgiye sahip olsam, dağları yerinden oynatacak kadar büyük imanım olsa, ama sevgim olmasa, bir hiçim.

2.KORİNTLİLER 12:11
Akılsız biri gibi davrandım, ama beni buna siz zorladınız. Aslında beni siz tavsiye etmeliydiniz. Çünkü bir hiç isem de, sözüm ona üstün elçilerden hiç de aşağı değilim.

-----

HABAKKUK 3:3
Tanrı Teman'dan, Kutsal Tanrı Paran Dağı'ndan geldi. Sela Görkemi kapladı gökleri, O'na sunulan övgüler dünyayı doldurdu.

HABAKKUK 3:4
Güneş gibi parıldıyor, Elleri ışık saçıyor. Gücünün gizi ellerinde.

HABAKKUK 3:5
Yayılıyor salgın hastalıklar önüsıra, Ardısıra da ölümcül hastalıklar.

HABAKKUK 3:6
Duruşuyla dünyayı sarstı, Titretti ulusları bakışıyla, Yaşlı dağlar darmadağın oldu, Dünya kurulalı beri var olan tepeler O'na baş eğdi. Tanrı'nın yolları değişmezdir.

VAHİY 20:11
Sonra büyük, beyaz bir taht ve tahtta oturanı gördüm. Yerle gök önünden kaçtılar, yok olup gittiler.

VAHİY 20:12
Tahtın önünde duran küçük büyük, ölüleri gördüm. Sonra kitaplar açıldı. Yaşam kitabı denen başka bir kitap daha açıldı. Ölüler kitaplarda yazılanlara bakılarak yaptıklarına göre yargılandı.


Kamu malı