EZGİLER EZGİSİ 4:6
Gün serinleyip gölgeler uzayınca, Mür dağına, Günnük tepesine gideceğim.
--------------------
EZGİLER EZGİSİ 4:6
Gün serinleyip gölgeler uzayınca, Mür dağına, Günnük tepesine gideceğim.
--------------------
EZGİLER EZGİSİ 2:17
Ey sevgilim, gün serinleyip gölgeler uzayana dek, Engebeli dağlar üzerinde bir ceylan gibi, Geyik yavrusu gibi ol!
EZGİLER EZGİSİ 8:14
Koş, sevgilim, Mis kokulu dağların üzerinde bir ceylan gibi, Geyik yavrusu gibi ol!
2.PETRUS 1:19
Peygamberlerin sözleri bizim için daha büyük kesinlik kazandı. Gün ağarıp sabah yıldızı yüreklerinizde doğuncaya dek, karanlık yerde ışık saçan çıraya benzeyen bu sözlere kulak verirseniz, iyi edersiniz.
EZGİLER EZGİSİ 2:11
Bak, kış geçti, Yağmurların ardı kesildi,
ROMALILAR 13:12
Gece ilerledi, gündüz yaklaştı. Bunun için karanlığın işlerini üzerimizden atıp ışığın silahlarını kuşanalım.
-----
EZGİLER EZGİSİ 4:1
Ah, ne güzelsin, aşkım, ah, ne güzel! Peçenin ardındaki gözlerin güvercinler gibi. Siyah saçların Gilat Dağı'nın yamaçlarından inen Keçi sürüsü sanki.
EZGİLER EZGİSİ 4:2
Yeni kırkılıp yıkanmış, Sudan çıkmış koyun sürüsü gibi dişlerin, Hepsinin ikizi var. Yavrusunu yitiren yok aralarında.
EZGİLER EZGİSİ 4:3
Al kurdele gibi dudakların, Ağzın ne güzel! Peçenin ardındaki yanakların Nar parçası sanki.
EZGİLER EZGİSİ 4:4
Boynun Davut'un kulesi gibi, Kakma taşlarla yapılmış, Üzerine bin kalkan asılmış, Hepsi de birer yiğit kalkanı.
EZGİLER EZGİSİ 4:5
Sanki bir çift geyik yavrusu memelerin Zambaklar arasında otlayan İkiz ceylan yavrusu.
EZGİLER EZGİSİ 4:6
Gün serinleyip gölgeler uzayınca, Mür dağına, Günnük tepesine gideceğim.
EZGİLER EZGİSİ 4:7
Tepeden tırnağa güzelsin, aşkım, Hiç kusurun yok.
EZGİLER EZGİSİ 4:8
Benimle gel Lübnan'dan, yavuklum, Benimle gel Lübnan'dan! Amana doruğundan, Senir ve Hermon doruklarından, Aslanların inlerinden, Parsların dağlarından geç.
YEŞAYA 2:2
RAB'bin Tapınağı'nın kurulduğu dağ, Son günlerde dağların en yücesi, Tepelerin en yükseği olacak. Oraya akın edecek ulusların hepsi.
-----
EZGİLER EZGİSİ 4:14
Hintsümbülü ve safranla, Güzel kokulu kamış ve tarçınla, her türlü günnük ağacıyla, Mür ve ödle, her türlü seçme baharatla.
EZGİLER EZGİSİ 5:1
Bahçeme girdim, kızkardeşim, yavuklum, Mürümü topladım baharatımla, Gümecimi, balımı yedim, Şarabımı, sütümü içtim.
MEZMURLAR 45:8
Giysilerinin tümü mür, öd, tarçın kokuyor; Fildişi saraylardan gelen çalgı sesleri seni eğlendiriyor!
EZGİLER EZGİSİ 1:13
Memelerim arasında yatan Mür dolu bir kesedir benim için sevgilim;
EZGİLER EZGİSİ 5:13
Yanakları güzel kokulu tarhlar gibi, Nefis kokular saçıyor. Dudakları zambak gibi, Mür yağı damlatıyor.
YUHANNA 19:39
Daha önce geceleyin İsa'nın yanına gelen Nikodim de otuz litre kadar karışık mür ve sarısabır özü alarak geldi.
YARATILIŞ 43:11
Bunun üzerine İsrail, “Öyleyse gidin” dedi, “Yalnız, torbalarınıza bu ülkenin en iyi ürünlerinden biraz pelesenk, biraz bal, kitre, laden, fıstık, badem koyun, Mısır'ın yöneticisine armağan olarak götürün.
EZGİLER EZGİSİ 3:6
Kimdir bu kırdan çıkan, Bir duman sütunu gibi, Tüccarın türlü türlü baharatıyla, Mür ve günnükle tütsülenmiş?
EZGİLER EZGİSİ 5:5
Kalktım, sevgilime kapıyı açayım diye, Mür elimden damladı, Parmaklarımdan aktı Sürgü tokmakları üzerine.
MATTA 2:11
Eve girip çocuğu annesi Meryem'le birlikte görünce yere kapanarak O'na tapındılar. Hazinelerini açıp O'na armağan olarak altın, günnük ve mür sundular.
Kamu malı