1 2 3 4 1-4 5

MEZMURLAR 89:47
Anımsa ömrümün ne çabuk geçtiğini, Ne boş yaratmışsın insanoğlunu!

--------------------

   1 2 3 4 1-4 5

MEZMURLAR 89:47
Anımsa ömrümün ne çabuk geçtiğini, Ne boş yaratmışsın insanoğlunu!

--------------------


MEZMURLAR 39:4
“Bildir bana, ya RAB, sonumu, Sayılı günlerimi; Bileyim ömrümün ne kadar kısa olduğunu!

MEZMURLAR 39:5
Yalnız bir karış ömür verdin bana, Hiç kalır hayatım senin önünde. Her insan bir soluktur sadece, En güçlü çağında bile. Sela*

MEZMURLAR 39:6
“Bir gölge gibi dolaşır insan, Boş yere çırpınır, Mal biriktirir, kime kalacağını bilmeden.

MEZMURLAR 119:84
Daha ne kadar bekleyecek kulun? Ne zaman yargılayacaksın bana zulmedenleri?

VAİZ 1:2
“Her şey boş, bomboş, bomboş!” diyor Vaiz.

VAİZ 2:22
Çünkü ne kazancı var adamın, güneşin altında harcadığı bunca emekten, bunca kafa yormaktan?

-----

MEZMURLAR 89:48
Var mı yaşayıp da ölümü görmeyen, Ölüler diyarının pençesinden canını kurtaran? Sela

-----

EYÜP 9:25
“Günlerim koşucudan çabuk, İyilik görmeden geçmekte.

EYÜP 9:26
Kamış sandal gibi kayıp gidiyor, Avının üstüne süzülen kartal gibi.

EYÜP 14:1
Çiçek gibi açıp solar, Gölge gibi gelip geçer.

EYÜP 7:6
“Günlerim dokumacının mekiğinden hızlı, Umutsuz tükenmekte.

MEZMURLAR 102:11
Günlerim akşam uzayan gölge gibi yitmekte, Ot gibi sararmaktayım.

YEŞAYA 38:12
Evim bir çoban çadırı gibi bozuldu, alındı elimden. Dokumacı gibi dürdüm yaşamımı, RAB tezgahtan beni kesti, Bir gün içinde sonumu getiriverdi.

YARATILIŞ 47:9
Yakup, “Gurbet yıllarım yüz otuz yılı buldu” diye yanıtladı, “Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi.”

1.TARİHLER 29:15
Senin önünde garibiz, yabancıyız atalarımız gibi. Yeryüzündeki günlerimiz bir gölge gibidir, kalıcı değildir.

EYÜP 8:9
Çünkü biz daha dün doğduk, bir şey bilmeyiz, Yeryüzündeki günlerimiz sadece bir gölge.

VAİZ 6:12
Çünkü gölge gibi gelip geçen kısa ve boş ömründe insana neyin yararlı olduğunu kim bilebilir? Bir adama kendisinden sonra güneşin altında neler olacağını kim söyleyebilir?

MEZMURLAR 144:4
İnsan bir soluğu andırır, Günleri geçici bir gölge gibidir.

EYÜP 10:20
Birkaç günlük ömrüm kalmadı mı? Beni rahat bırak da biraz yüzüm gülsün;

-----

EYÜP 7:7
Ey Tanrı, yaşamımın bir soluk olduğunu anımsa, Gözüm bir daha mutluluk yüzü görmeyecek.

-----

MEZMURLAR 89:46
Ne zamana dek, ya RAB? Sonsuza dek mi gizleneceksin? Ne zamana dek öfken alev alev yanacak?

-----

MEZMURLAR 89:50
Anımsa, ya Rab, kullarının nasıl rezil olduğunu, Bütün halkların hakaretini bağrımda nasıl taşıdığımı, Düşmanlarının hakaretini, ya RAB, Meshettiğin kralın attığı adıma edilen hakaretleri.

-----

MEZMURLAR 89:49
Ya Rab, nerede o eski sevgin? Davut'a göstereceğine ant içtiğin o sadık sevgin!

-----

MEZMURLAR 90:5
İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün, Sabah biten ot misali:

MEZMURLAR 90:6
Sabah filizlenir, büyür, Akşam solar, kurur.

MEZMURLAR 90:7
Eriyip bitiyoruz senin öfkenden, Kızgınlığından dehşete düşüyoruz.

MEZMURLAR 90:9
Gazabından kısalıyor günlerimiz, Bir soluk gibi tükeniyor yıllarımız.

MEZMURLAR 90:10
Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor, Bilemedin seksen, o da sağlıklıysak; En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor, Çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz.

MEZMURLAR 90:11
Kim bilir gazabının gücünü? Çünkü öfken sana duyulan korku kadar güçlüdür.

MEZMURLAR 90:12
Bu yüzden günlerimizi saymayı bize öğret ki, Bilgelik kazanalım.

-----

EYÜP 10:9
Lütfen anımsa, balçık gibi bana sen biçim verdin, Beni yine toprağa mı döndüreceksin?

-----

MEZMURLAR 79:5
Ne zamana dek, ya RAB? Sonsuza dek mi sürecek öfken, Alev gibi yanan kıskançlığın?

MEZMURLAR 74:18
Anımsa, ya RAB, düşmanın sana nasıl sövdüğünü, Akılsız bir halkın, adını nasıl hor gördüğünü.

-----

MEZMURLAR 25:6
Ya RAB, sevecenliğini ve sevgini anımsa; Çünkü onlar öncesizlikten beri aynıdır.

-----

MEZMURLAR 25:7
Gençlik günahlarımı, isyanlarımı anımsama, Sevgine göre anımsa beni, Çünkü sen iyisin, ya RAB.

-----

MEZMURLAR 74:10
Ey Tanrı, ne zamana dek düşman sana sövecek, Hasmın senin adını hor görecek?

-----

MEZMURLAR 78:38
Yine de Tanrı sevecendi, Suçlarını bağışlıyor, onları yok etmiyordu; Çok kez öfkesini tuttu, Bütün gazabını göstermedi.

-----

MEZMURLAR 78:39
Onların yalnızca insan olduğunu anımsadı, Geçip giden, dönmeyen bir rüzgar gibi.

-----

MEZMURLAR 89:45
Gençlik günlerini kısalttın, Onu utanca boğdun. Sela

-----

-----

YEŞAYA 63:11
Sonra halkı eski günleri, Musa'nın dönemini anımsadı. “Çobanlarıyla birlikte onları denizden geçiren, Kutsal Ruhu'nu aralarına yerleştiren, Görkemli gücüyle Musa'nın sağında yol alan, Sonsuz onur kazanmak için önlerinde suları yaran, Bir at nasıl tökezlemeden kırdan geçerse Onları deniz yatağından öyle geçiren RAB nerede?” Diye sordular.


Kamu malı