MEZMURLAR 88:12
Karanlıklarda harikaların, Unutulmuşluk diyarında doğruluğun bilinir mi?
--------------------
MEZMURLAR 88:12
Karanlıklarda harikaların, Unutulmuşluk diyarında doğruluğun bilinir mi?
--------------------
MEZMURLAR 88:10
Harikalarını ölülere mi göstereceksin? Ölüler mi kalkıp seni övecek? Sela
MEZMURLAR 88:11
Sevgin mezarda, Sadakatin yıkım diyarında duyurulur mu?
MEZMURLAR 30:9
“Ne yararı olur senin için dökülen kanımın, Ölüm çukuruna inersem? Toprak sana övgüler sunar mı, Senin sadakatini ilan eder mi?
MEZMURLAR 30:10
Dinle, ya RAB, acı bana; Yardımcım ol, ya RAB!”
MEZMURLAR 115:17
Ölüler, sessizlik diyarına inenler, RAB'be övgüler sunmaz;
MEZMURLAR 115:18
Biziz RAB'bi öven, Şimdiden sonsuza dek. RAB'be övgüler sunun!
MEZMURLAR 6:5
Çünkü ölüler arasında kimse seni anmaz, Kim şükür sunar sana ölüler diyarından?
MEZMURLAR 6:6
İnleye inleye bittim, Döşeğim su içinde bütün gece ağlamaktan, Yatağım sırılsıklam gözyaşlarımdan.
YEŞAYA 38:18
Çünkü ölüler diyarı sana şükredemez, Ölüm övgüler sunmaz sana. Ölüm çukuruna inenler senin sadakatine umut bağlayamaz.
YEŞAYA 38:19
Diriler, yalnız diriler Bugün benim yaptığım gibi sana şükreder; Babalar senin sadakatini çocuklarına anlatır.
MEZMURLAR 94:17
RAB yardımcım olmasaydı, Şimdiye dek sessizlik diyarına göçmüştüm bile.
MEZMURLAR 118:17
Ölmeyecek, yaşayacağım, RAB'bin yaptıklarını duyuracağım.
-----
MEZMURLAR 88:13
Ama ben, ya RAB, yardıma çağırıyorum seni, Sabah duam sana varıyor.
MEZMURLAR 88:14
Niçin beni reddediyorsun, ya RAB, Neden yüzünü benden gizliyorsun?
MEZMURLAR 88:15
Düşkünüm, gençliğimden beri ölümle burun burunayım, Dehşetlerinin altında tükendim.
MEZMURLAR 88:16
Şiddetli gazabın üzerimden geçti, Saçtığın dehşet beni yedi bitirdi.
MEZMURLAR 88:17
Bütün gün su gibi kuşattılar beni, Çevremi tümüyle sardılar.
MEZMURLAR 88:18
Eşi dostu benden uzaklaştırdın, Tek dostum karanlık kaldı.
MEZMURLAR 88:3
Çünkü sıkıntıya doydum, Canım ölüler diyarına yaklaştı.
MEZMURLAR 88:4
Ölüm çukuruna inenler arasında sayılıyorum, Tükenmiş gibiyim;
MEZMURLAR 88:5
Ölüler arasına atılmış, Artık anımsamadığın, İlginden yoksun, Mezarda yatan cesetler gibiyim.
MEZMURLAR 88:6
Beni çukurun dibine, Karanlıklara, derinliklere attın.
MEZMURLAR 88:7
Öfken üzerime çöktü, Dalga dalga kızgınlığınla beni ezdin. Sela*
MEZMURLAR 88:8
Yakınlarımı benden uzaklaştırdın, İğrenç kıldın beni gözlerinde. Kapalı kaldım, çıkamıyorum.
MEZMURLAR 88:9
Üzüntüden gözlerimin feri sönüyor, Her gün sana yakarıyorum, ya RAB, Ellerimi sana açıyorum.
MEZMURLAR 31:12
Gönülden çıkmış bir ölü gibi unutuldum, Kırılmış bir çömleğe döndüm.
MEZMURLAR 143:3
Düşman beni kovalıyor, Ezip yere seriyor. Çoktan ölmüş olanlar gibi, Beni karanlıklarda oturtuyor.
-----
EYÜP 10:21
Dönüşü olmayan yere gitmeden önce, Karanlık ve ölüm gölgesi diyarına,
EYÜP 10:22
Zifiri karanlık diyarına, Ölüm gölgesi, kargaşa diyarına, Aydınlığın karanlığı andırdığı yere.”
EYÜP 3:5
Karanlık ve ölüm gölgesi sahip çıksın o güne, Bulut çöksün üzerine; Işığını karanlık söndürsün.
MEZMURLAR 23:4
Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile, Kötülükten korkmam. Çünkü sen benimlesin. Çomağın, değneğin güven verir bana.
YEŞAYA 8:22
dünyaya da baksalar sıkıntıdan, karanlıktan, korkunç karanlıktan başka bir şey görmeyecekler. Kovulacakları yer koyu karanlıktır.
YEREMYA 13:16
Karanlık basmadan, Kararan dağlarda Ayaklarınız tökezlemeden Tanrınız RAB'bi onurlandırın. Siz ışık beklerken, RAB onu kopkoyu, zifiri karanlığa çevirecek.
NAHUM 1:8
Ama Ninova'yı azgın sellerle yok edecek, Düşmanlarını karanlığa sürecek.
MATTA 8:12
Ama bu egemenliğin asıl mirasçıları dışarıdaki karanlığa atılacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”
-----
VAİZ 9:5
Çünkü yaşayanlar öleceğini biliyor, Ama ölüler hiçbir şey bilmiyor. Onlar için artık ödül yoktur, Anıları bile unutulmuştur.
VAİZ 9:6
Sevgileri, nefretleri, Kıskançlıkları çoktan bitmiştir. Güneşin altında yapılanlardan Bir daha payları olmayacaktır.
VAİZ 9:10
Çalışmak için eline ne geçerse, var gücünle çalış. Çünkü gitmekte olduğun ölüler diyarında iş, tasarı, bilgi ve bilgelik yoktur.
EYÜP 14:7
“Oysa bir ağaç için umut vardır, Kesilse, yeniden sürgün verir, Eksilmez filizleri.
EYÜP 14:10
İnsan ise ölüp yok olur, Son soluğunu verir ve her şey biter.
EYÜP 17:13
Ölüler diyarını evim diye gözlüyorsam, Yatağımı karanlığa seriyorsam,
VAİZ 2:16
Çünkü akılsız gibi, bilge de uzun süre anılmaz, Gelecekte ikisi de unutulur. Nitekim bilge de akılsız gibi ölür!
VAİZ 8:10
Bir de kötülerin gömüldüğünü gördüm. Kutsal yere girip çıkar, kötülük yaptıkları kentte övülürlerdi. Bu da boş.
VAİZ 11:8
Evet, insan uzun yıllar yaşarsa, Sevinçle yaşasın. Ama karanlık günleri unutmasın, Çünkü onlar da az değil. Gelecek her şey boştur.
YUHANNA 9:4
Beni gönderenin işlerini vakit daha gündüzken yapmalıyız. Gece geliyor, o zaman kimse çalışamaz.
Kamu malı