1 2 3 4 1-4 5

MEZMURLAR 78:27
Toz gibi et yağdırdı başlarına, Deniz kumu kadar kuş;

--------------------

   1 2 3 4 1-4 5

MEZMURLAR 78:27
Toz gibi et yağdırdı başlarına, Deniz kumu kadar kuş;

--------------------


MEZMURLAR 78:26
Doğu rüzgarını estirdi göklerde, Gücüyle güney rüzgarına yol gösterdi.

MEZMURLAR 78:27
Toz gibi et yağdırdı başlarına, Deniz kumu kadar kuş;

MEZMURLAR 78:28
Ordugahlarının ortasına, Konakladıkları yerin çevresine düşürdü.

MISIR'DAN ÇIKIŞ 16:12
“İsrailliler'in yakınmalarını duydum. Onlara de ki, ‘Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Tanrınız RAB benim.’ ”

MISIR'DAN ÇIKIŞ 16:13
Akşam bıldırcınlar geldi, ordugahı sardı. Sabah ordugahın çevresini çiy kaplamıştı.

-----

ÇÖLDE SAYIM 11:31
RAB denizden bıldırcın getiren bir rüzgar gönderdi. Rüzgar bıldırcınları ordugahın her yönünden bir günlük yol kadar uzaklığa, yerden iki arşın yüksekliğe indirdi.

ÇÖLDE SAYIM 11:32
Halk bütün gün, bütün gece ve ertesi gün durmadan bıldırcın topladı. Kimse on homerden az toplamadı. Bıldırcınları ordugahın çevresine serdiler.

ÇÖLDE SAYIM 11:33
Et daha halkın dişleri arasındayken, çiğnemeye vakit kalmadan RAB öfkelendi, onları büyük bir yıkımla cezalandırdı.

MEZMURLAR 78:29
Yediler, tıka basa doydular, İsteklerini yerine getirdi Tanrı.

MEZMURLAR 78:30
Ancak onlar isteklerine doymadan, Daha ağızları doluyken,

MEZMURLAR 78:31
Tanrı'nın öfkesi parladı üzerlerine. En güçlülerini öldürdü, Yere serdi İsrail yiğitlerini.

MEZMURLAR 106:15
Tanrı onlara istediklerini verdi, Ama üzerlerine yıpratıcı bir hastalık gönderdi.

-----

MEZMURLAR 78:23
Yine de RAB buyruk verdi bulutlara, Kapaklarını açtı göklerin;

MEZMURLAR 78:24
Man yağdırdı onları beslemek için, Göksel tahıl verdi onlara.

MEZMURLAR 78:25
Meleklerin ekmeğini yedi her biri, Doyasıya yiyecek gönderdi onlara.

MEZMURLAR 105:40
İstediler, bıldırcın gönderdi, Göksel ekmekle doyurdu karınlarını.

-----

YARATILIŞ 41:49
Denizin kumu kadar çok buğday depoladı; öyle ki, ölçmekten vazgeçti. Çünkü buğday ölçülemeyecek kadar çoktu.

YARATILIŞ 22:17
seni fazlasıyla kutsayacağım; soyunu göklerin yıldızları, kıyıların kumu kadar çoğaltacağım. Soyun düşmanlarının kentlerini mülk edinecek.

1.SAMUEL 13:5
Filistliler İsrailliler'le savaşmak üzere toplandılar. Otuz bin savaş arabası, altı bin atlı asker ve kıyılardaki kum kadar kalabalık bir orduya sahiptiler. Gidip Beytaven'in doğusundaki Mikmas'ta ordugah kurdular.

YARATILIŞ 32:12
‘Seni kesinlikle başarılı kılacağım, soyunu denizin kumu gibi sayılamayacak kadar çoğaltacağım’ diye söz vermiştin bana.”

HÂKİMLER 7:12
Midyanlılar, Amalekliler ve öbür doğulu halklar çekirge sürüsü gibi vadiye yayılmışlardı. Kıyıların kumu kadar çok, sayısız develeri vardı.

YEŞU 11:4
Bu krallar bütün ordularıyla, kıyıların kumu kadar sayısız askerleriyle, çok sayıdaki at ve savaş arabalarıyla yola çıktılar.

YEREMYA 33:22
Kulum Davut'un soyunu ve bana hizmet eden Levililer'i sayılamaz gök cisimleri kadar, ölçülemez deniz kumu kadar çoğaltacağım.’ ”

-----

ÇÖLDE SAYIM 11:18
“Halka de ki, ‘Yarın için kendinizi kutsayın, et yiyeceksiniz. Keşke yiyecek biraz et olsaydı, Mısır'da durumumuz iyiydi diye ağladığınızı RAB duydu. Şimdi yemeniz için size et verecek.

ÇÖLDE SAYIM 11:19
Yalnız bir gün, iki gün, beş, on ya da yirmi gün değil,

ÇÖLDE SAYIM 11:20
bir ay boyunca, burnunuzdan gelinceye dek, tiksinene dek yiyeceksiniz. Çünkü aranızda olan RAB'bi reddettiniz. O'nun önünde, Mısır'dan neden çıktık diyerek ağladınız.’ ”

ÇÖLDE SAYIM 11:21
Musa, “Aralarında bulunduğum halkın 600 000'i yetişkin erkektir” diye karşılık verdi, “Oysa sen, ‘Bu halka bir ay boyunca yemesi için et vereceğim’ diyorsun.

-----

ÇÖLDE SAYIM 11:4
Derken, halkın arasındaki yabancılar başka yiyeceklere özlem duymaya başladılar. İsrailliler de yine ağlayarak, “Keşke yiyecek biraz et olsaydı!” dediler,

MEZMURLAR 78:18
Canlarının çektiği yiyeceği isteyerek İçlerinde Tanrı'yı denediler.

MEZMURLAR 78:20
“Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı, Dereler taştı. Peki, ekmek de verebilir mi, Et sağlayabilir mi halkına?”


Kamu malı