1 2 3 4 1-4 5

HÂKİMLER 3:22
Kamanın ucu kralın sırtından çıktı. Bıçağın ardından kabza da ete saplanmıştı. Ehut kamayı çekmeyince kama kralın yağlı karnına gömüldü.

--------------------

   1 2 3 4 1-4 5

HÂKİMLER 3:22
Kamanın ucu kralın sırtından çıktı. Bıçağın ardından kabza da ete saplanmıştı. Ehut kamayı çekmeyince kama kralın yağlı karnına gömüldü.

--------------------


HÂKİMLER 3:20
Ehut, üst kattaki serin odasında yalnız kalan krala yaklaşarak, “Tanrı'dan sana bir haber getirdim” deyince kral tahtından kalktı.

HÂKİMLER 3:21
Ehut sol eliyle sağ kalçası üzerindeki kamayı çekti ve kralın karnına sapladı.

HÂKİMLER 3:22
Kamanın ucu kralın sırtından çıktı. Bıçağın ardından kabza da ete saplanmıştı. Ehut kamayı çekmeyince kama kralın yağlı karnına gömüldü.

HÂKİMLER 3:23
Ehut sofaya çıktı, üst kattaki odanın kapısını ardından çekip kilitledi.

HÂKİMLER 3:24
O çıktıktan sonra, geri gelen kralın hizmetkârları üst kattaki odanın kapılarını kilitli buldular. Birbirlerine, “Su döküyor olmalı” dediler.

HÂKİMLER 3:25
Uzun süre bekledilerse de kral odanın kapılarını açmadı. Bunun üzerine bir anahtar bulup kapıyı açtılar. Efendilerinin ölüsü yerde yatıyordu.

HÂKİMLER 3:26
Onlar beklerken Ehut kaçmış, taş putları geçerek Seira'ya yönelmişti.

HÂKİMLER 3:27
Oraya varınca Efrayim'in dağlık bölgesine çıkıp boru çaldı. İsrailliler onunla birlikte dağlardan indiler. Ehut önden gidiyordu.

1.TARİHLER 7:10
Yediael'in oğlu: Bilhan. Bilhan'ın oğulları: Yeuş, Benyamin, Ehut, Kenaana, Zetan, Tarşiş, Ahişahar.

-----

HÂKİMLER 3:17
Varıp haracı Moav Kralı Eglon'a sundu. Eglon çok şişman bir adamdı.

HÂKİMLER 3:28
Onlara, “Beni izleyin” dedi, “RAB düşmanlarınızı, Moavlılar'ı elinize teslim etti.” Ehut'u izleyen İsrailliler, Moav'a giden Şeria geçitlerini tuttular, kimseyi geçirmediler.

HÂKİMLER 3:30
Moav o gün İsrailliler'in boyunduruğuna girdi. Ülke seksen yıl barış içinde yaşadı.

-----

HÂKİMLER 3:29
Moav'ın güçlü yiğitlerinden on bin kadarını vurup öldürdüler; hiç kurtulan olmadı.

-----

1.SAMUEL 17:7
Mızrağının sapı dokumacı tezgahının sırığı gibiydi. Mızrağın demir başının ağırlığı altı yüz şekeldi. Golyat'ın önüsıra kalkanını taşıyan bir adam yürüyordu.

NAHUM 3:3
Saldıran atlılar, çakan kılıçlar, Parıldayan mızraklar, yığın yığın ölüler... Sayısız ceset. Yürürken ayaklar takılıyor ölülere.


Kamu malı