ZEKERİYA 2:3
Benimle konuşan melek yanımdan ayrılınca başka bir melek onu karşılamaya çıktı.

--------------------

 

ZEKERİYA 2:3
Benimle konuşan melek yanımdan ayrılınca başka bir melek onu karşılamaya çıktı.

--------------------


ZEKERİYA 2:4
Önceki meleğe şöyle dedi: “Koş, o gence de ki, içinde barınacak sayısız insan ve hayvandan ötürü Yeruşalim sursuz bir kent olacak.

ZEKERİYA 1:8
Gece vadideki mersin ağaçlarının arasında kızıl ata binmiş bir adam gördüm. Arkasında kızıl, kula ve beyaz atlar vardı.

ZEKERİYA 1:9
“Efendim, bunlar ne?” diye sordum. Benimle konuşan melek, “Bunların ne olduğunu sana göstereceğim” diye yanıtladı.

ZEKERİYA 1:10
Mersin ağaçları arasında duran adam da, “Bunlar dünyayı dolaşmak için RAB'bin gönderdikleridir” diye açıkladı.

ZEKERİYA 1:11
Mersin ağaçları arasında duran RAB'bin meleğine, “Dünyayı dolaştık” dediler, “İşte bütün dünya esenlik ve güvenlik içinde!”

-----

ZEKERİYA 4:1
Benimle konuşan melek yine geldi ve uykudan uyandırır gibi beni uyandırdı.

ZEKERİYA 1:19
Benimle konuşan meleğe, “Bunlar ne?” diye sordum. Melek, “Bunlar Yahuda, İsrail ve Yeruşalim halkını dağıtmış olan boynuzlardır” diye karşılık verdi.

ZEKERİYA 1:13
RAB benimle konuşan meleği tatlı, avutucu sözlerle yanıtladı.

ZEKERİYA 1:14
Bunun üzerine benimle konuşan melek, “Şunu duyur!” dedi, “Her Şeye Egemen RAB, ‘Yeruşalim ve Siyon için büyük kıskançlık duyuyorum’ diyor,

ZEKERİYA 5:5
Sonra benimle konuşan melek yaklaşıp, “Gözlerini kaldır” dedi, “Ortaya çıkan şu nesnenin ne olduğuna bak.”

ZEKERİYA 4:4
Benimle konuşan meleğe, “Bunların anlamı nedir, efendim?” diye sordum.

ZEKERİYA 4:5
Melek, “Bunların anlamını bilmiyor musun?” diye karşılık verdi. “Hayır, efendim” dedim.

ZEKERİYA 6:4
Benimle konuşan meleğe, “Bunlar ne, efendim?” diye sordum.


Kamu malı