SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 23:35
“Dövdüler beni ama incinmedim, Vurdular ama farketmedim” dersin, “Yeniden içmek için ne zaman ayılacağım?”

--------------------

 

SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 23:35
“Dövdüler beni ama incinmedim, Vurdular ama farketmedim” dersin, “Yeniden içmek için ne zaman ayılacağım?”

--------------------


SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 23:34
Kendini kâh denizin ortasında, Kâh gemi direğinin tepesinde yatıyor sanırsın.

SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 20:1
Kralın öfkesi genç aslanın kükreyişine benzer, Onu kızdıran canından olur.

-----

YEŞAYA 56:12
Birbirlerine, “Haydi, şarap getirelim, Bol bol içki içelim! Yarın da bugün gibi geçecek, Hatta çok daha iyi olacak” diyorlar.

ÇÖLDE SAYIM 11:5
“Mısır'da parasız yediğimiz balıkları, salatalıkları, karpuzları, pırasaları, soğanları, sarmısakları anımsıyoruz.

SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 16:26
Emekçinin iştahıdır onu çalıştıran, Çünkü açlığı onu kamçılar.

SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 18:20
İnsanın karnı ağzının meyvesiyle, Dudaklarının ürünüyle doyar.

VAİZ 6:7
İnsan hep boğazı için çalışır, Yine de doymaz.

YEŞAYA 29:8
Rüyada yemek yediğini gören aç kişi, Uyandığında hâlâ açtır; Rüyada su içtiğini gören susuz kişi, Uyandığında susuzluktan hâlâ baygındır. İşte Siyon Dağı'na karşı savaşan Kalabalık uluslar da böyle olacak.

-----

YEREMYA 5:3
Ya RAB, gözlerin gerçeği arıyor. Onları vurdun, ama incinmediler, Onları yiyip bitirdin, Ama yola gelmeyi reddettiler. Yüzlerini kayadan çok sertleştirdiler, Geri dönmek istemediler.

YEŞAYA 42:25
Bu yüzden kızgın öfkesini, Savaşın şiddetini üzerlerine yağdırdı. Ama ateş çemberi içinde olduklarını farketmediler, Aldırmadılar kendilerini yakıp bitiren ateşe.

SÜLEYMAN'IN ÖZDEYİŞLERİ 27:22
Ahmağı buğdayla birlikte dibekte tokmakla dövsen bile, Ahmaklığından kurtulmaz.

-----

YASA'NIN TEKRARI 29:19
“Bu andın sözlerini duyup da kimse kendi kendini kutlamasın ve, ‘Kendi isteklerim uyarınca yaşasam da güvenlikte olurum’ diye düşünmesin. Bu herkese yıkım getirir.

EFESLİLER 4:19
Bütün duyarlılıklarını yitirip açgözlülükle her türlü pisliği yapmak üzere kendilerini sefahate verdiler.


Kamu malı