MEZMURLAR 107:30
Rahatlayınca sevindiler, Diledikleri limana götürdü RAB onları.

--------------------

 

MEZMURLAR 107:30
Rahatlayınca sevindiler, Diledikleri limana götürdü RAB onları.

--------------------


MEZMURLAR 107:29
Fırtınayı limanlığa çevirdi, Yatıştı dalgalar;

YUHANNA 6:21
Bunun üzerine O'nu tekneye almak istediler. O anda tekne gidecekleri kıyıya ulaştı.

MEZMURLAR 93:3
Denizler gürlüyor, ya RAB, Denizler gümbür gümbür gürlüyor, Denizler dalgalarını çınlatıyor.

MEZMURLAR 93:4
Yücelerdeki RAB engin suların gürleyişinden, Denizlerin azgın dalgalarından Daha güçlüdür.

MATTA 8:26
İsa, “Neden korkuyorsunuz, ey kıt imanlılar?” dedi. Sonra kalkıp rüzgarı ve gölü azarladı. Ortalık sütliman oldu.

MATTA 14:30
Ama rüzgarın ne kadar güçlü estiğini görünce korktu, batmaya başladı. “Ya Rab, beni kurtar!” diye bağırdı.

MATTA 14:32
Onlar tekneye bindikten sonra rüzgar dindi.

MARKOS 6:51
Tekneye binip onlara katılınca rüzgar dindi. Onlarsa büyük bir şaşkınlık içindeydi.

-----

MEZMURLAR 148:8
Şimşek, dolu, kar, bulutlar, O'nun buyruğuna uyan fırtınalar,

LUKA 8:23
Teknede giderlerken İsa uykuya daldı. O sırada gölde fırtına koptu. Tekne su almaya başlayınca tehlikeli bir duruma düştüler.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:14
Ne var ki, çok geçmeden karadan Evrakilon denen bir kasırga koptu.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:15
Kasırgaya tutulan gemi rüzgara karşı gidemeyince, kendimizi sürüklenmeye bıraktık.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:16
Gavdos denen küçük bir adanın rüzgar altına sığınarak geminin filikasını güçlükle sağlama alabildik.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:17
Filikayı yukarı çektikten sonra halatlar kullanarak gemiyi alttan kuşattılar. Sirte Körfezi'nin sığlıklarında karaya oturmaktan korktukları için yelken takımlarını indirip kendilerini sürüklenmeye bıraktılar.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:18
Fırtına bizi bir hayli hırpaladığı için ertesi gün gemiden yük atmaya başladılar.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:19
Üçüncü gün geminin takımlarını kendi elleriyle denize attılar.

ELÇİLERİN İŞLERİ 27:20
Günlerce ne güneş ne de yıldızlar göründü. Fırtına da olanca şiddetiyle sürdüğünden, artık kurtuluş umudunu tümden yitirmiştik.


Kamu malı